22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/14108 Karar No: 2013/3502
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14108 Esas 2013/3502 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ve kıdem ile ihbar tazminatı alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Davalı işveren ise, fesih işleminin haklı sebeple yapıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı işveren temyiz etmiş ve Yargıtay, davacının feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı konusunda belirsizlik olduğunu ve mahkemenin eksik inceleme yaparak karar verdiğini belirtmiştir. Mahkemece bankacılık işlemlerinde uzman bir bilirkişinin de incelemesi yapılmalı ve sonucuna göre feshin haklı ya da geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı net olarak belirlenmelidir. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri şunlardır: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi ve 25/II. maddesi. Bu maddeler işyerindeki işin kalitesi ve işçinin davranışlarına bağlı olarak iş sözleşmesinin fesih yapılabileceği durumları belirtmektedir.
22. Hukuk Dairesi 2012/14108 E. , 2013/3502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Somut olayda, davalı bankanın çağrı merkezinde çalışan davacının telefonla görüşme sırasında kart talep etmediğini beyan eden on beş müşteriye sistem üzerinden kart talebi oluşturduğu, otomatik fatura ödeme talimatı vermek istemeyen üç müşterinin hesabına otomatik fatura talimatı tanımladığı, yine sistem üzerinden yakınlarına limiti sıfır olan ek kart talebi oluşturduğu iddia edilmiş, davacı savunmasında iddiaları kabul etmekle beraber sözkonusu eylemleri satış baskısı sebebiyle yaptığını beyan etmiştir. Her ne kadar mahkemece iki bankanın birleştirilmesi üzerine davacının önceki konumundan daha aşağı bir konuma indirildiği ve haksız olarak işine son verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuşsa da, davacının söz konusu birleşmeden önceki görevi ile fesihten önceki görevi arasındaki farklar konusunda yeterli inceleme yapılmadan, davacının fesih gerekçesi yapılan eylemlerinin bankacılık sektöründeki anlamı değerlendirilmeden, bankacılık alanında uzman olmayan bilirkişiden alınan rapora göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Bankacılık işlerinde uzman bilirkişi aracılığı ile yeniden inceleme yapılmalı, tüm deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutulup, sonucuna göre feshin haklı ya da geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı net olarak belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.