14. Hukuk Dairesi 2018/4893 E. , 2019/4794 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz ve ipotek şerhinin terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne ilişkin verilen kararın ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine, hüküm Dairemizin 05.03.2015 tarihli 2015/844 Esas, 2015/2497 Karar sayılı ilamı ile "... dava konusu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde Türkiye İş Bankası lehine 180.000TL bedelli, 13.11.2012 tarihli ipotek şerhi ile ....İcra Müdürlüğünün 08.03.2013 tarihli 2013/950 Esas sayılı, ....İcra Müdürlüğünün 03.05.2013 tarihli 2013/2548 Esas sayılı,...İcra Müdürlüğünün 30.04.2013 tarihli 2013/2260 Esas sayılı, ....İcra Müdürlüğünün 16.05.2013 tarihli 2013/2780 Esas sayılı yazıları ile alacaklılar ..., .... Maden A.Ş. ve ... Mikronize Kalsit Ticaret Ltd. Şti lehine haciz şerhlerinin konulduğu ancak ipotek lehtarı ve haciz alacaklılarının davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır. Haciz veya ipotek şerhlerinin terkinine ilişkin davalarda lehtarların hakları etkileneceğinden haciz ve ipotek lehtarlarının davalı olarak gösterilmeleri gerektiğinden ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. ile haciz alacaklıları ..., .... Maden A.Ş. ve .... Mikronize Kalsit Ticaret Ltd. Şti"nin usulüne uygun olarak davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, haciz şerhlerinin kaldırılmasına ipotek şerhlerinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım dahili davalılar vekilleri ile davacılar ve dava dışı Hacı İsmail Bakır vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre dahili davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacılar ile dava dışı .... vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
TMK’nin ‘’tasarruf yetkisinin kısıtlanmasında’’ karar başlıklı 1010. maddesi uyarınca çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararlarının, tasarruf yetkisinin kısıtlanması amacıyla, tapu kütüğüne şerh verilebileceği ve tasarruf yetki kısıtlamalarının şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; .... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/188 Esas ile 24.05.2010 tarihinde davacı ... tarafından davalı ... ve Ramazan Bakır’a karşı tapu iptal ve tescil davası açılmış, 09.10.2012 tarihli karar ile dava konusu 1675 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 5 numaralı bağımsız bölümün, 1675 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 3 numaralı bağımsız bölümün, 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 5 numaralı bağımsız bölümün, 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 10 numaralı bağımsız bölümün, 1199 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ve 699 ada 11 parsel sayılı taşınmazların ... adına olan tapu kayıtlarının davacı ...’ın miras hissesi oranında iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş bu hüküm 14.12.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Söz konusu tapu iptal ve tescil davasında yargılama sırasında 25.05.2010 tarihinde dava konusu 1675 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 5 numaralı bağımsız bölümün, 1675 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 3 numaralı bağımsız bölümün, 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 5 numaralı bağımsız bölümün, 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 10 numaralı bağımsız bölümün, 1199 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ve 699 ada 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhinin tesis edildiği; davacılar vekilinin 1675 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 3 numaralı bağımsız bölüm ve 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 10 numaralı bağımsız bölüm, üzerindeki ihtiyadi tedbir şerhlerin terkin edilmesini talep ettiği ve Tapu Müdürlüğünün 08.06.2010 tarihli yazı cevabına göre bu taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir şerhlerinin terkin edildiği, mahkemece 01.07.2013 tarihinde, dava konusu 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 5 numaralı bağımsız bölümün, 1675 ada 1 parselde 5 numaralı bağımsız bölümün, 1199 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ve 699 ada 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki ihtiyadi tedbir şerhlerinin terkinini talep ettiği ve Tapu Müdürlüğünün 01.07.2013 tarihli yazı cevabına göre söz konusu taşınmazlardaki ihtiyati tedbir şerhinin terkin edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ipoteğin ve hacizlerin ihtiyati tedbir şerhi tapu kaydında mevcut iken tescil edildiği anlaşıldığından, ihtiyati tedbir şerhi mevcut bulunan taşınmazlar yönünden haciz şerhlerinin terkini doğru ise de ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 1675 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 3 numaralı bağımsız bölümün ve 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 10 numaralı bağımsız bölümün üzerindeki ihtiyati tedbir şerhleri tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sırasında terkin edildiğinden, bu taşınmazlar üzerindeki Türkiye İş Bankası lehine konulan ipoteğin muhafazası gerekirken; 1674 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 5 numaralı bağımsız bölümün, 1675 ada 1 parselde 5 numaralı bağımsız bölümün, 1199 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin ise kaldırılması gerekir. 699 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ise dava dışı Hacı İsmail Bakır adına kayıtlı olduğundan verilen karar yerindedir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dahili davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davacılar ile dava dışı Hacı İsmail Bakır vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.