Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3395 Esas 2016/267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3395
Karar No: 2016/267
Karar Tarihi: 18.012016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3395 Esas 2016/267 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının kendisine ait olan bir senedi kötü niyetli olarak takibe koyduğunu ve beyan edilen borcu ödemeden hala haciz baskısı uyguladığını iddia ederek, borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı ise, davacının kendisine iki farklı senet verdiğini belirtmiş ve toplam borcun henüz tam olarak ödenmediğini iddia etmiştir. Mahkeme, dosyadaki delillere dayanarak davacının borç tutarının davalının iddia ettiği tutarın altında kaldığı sonucuna varmış ve davanın kısmen kabul edilmesine, kısmen reddedilmesine karar vermiştir.
Kararın detayında belirtildiği üzere, dava bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine yöneliktir. Ancak, davaya konu olan borç ticari dava niteliği taşımaktadır ve dolayısıyla asliye ticaret mahkemesi tarafından görülmelidir. Mahkeme, görev kurallarının kamu düzeninden olduğunu ve bu nedenle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3. maddesi
- 6335 sayılı Yasa ile değiştirilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3. maddesi
- 6335 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi
19. Hukuk Dairesi         2015/3395 E.  ,  2016/267 K.
"İçtihat Metni"




TARİHİ : 22/10/2014
NUMARASI : 2013/365-2014/372



Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek Av. ...ile davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, davalının 75.000 TL bedelli senede dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin iş bu senedi dava dışı ..."ya arsa alımı için verdiğini, ancak adı geçenin müvekkilini kandırdığını, davalının da bu kişiyle birlikte hareket ederek bahse konu senedi kötüniyetli olarak takibe koyduğunu, müvekkilinin muhtelif tarihlerde senede karşılık davalıya toplamda 75.000 TL ödediğini, ancak davalının takibi sonlandırmadığı gibi haciz baskısı ile müvekkilinden taahhütname aldığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borçlarına karşılık müvekkiline biri 35.000 TL, diğeri de 75.000TL bedelli olmak üzere iki senet verdiğini, her iki senedin de farklı dosyalarda takibe konulduğunu, davacının toplamda 75.000 TL ödeme yaptığını, ancak davacının her iki icra dosyasındaki toplam borcunun 129.000 TL olup, bakiye 54.000 TL borcu bulunduğunu, bu durumun da protokolde hükme bağlandığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delilere göre, davaya konu icra dosyasının kapak hesabına göre, davacının toplam 100.468,57 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki protokole göre ise davacının borcunun 54.000 TL olarak kabul edildiği, bu itibarla davacının aradaki fark tutarı olan 46.468,57 TL"den borçlu olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 06.06.2013 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 6335 sayılı Yasa ile değişik 5/3. maddesine göre asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Yine anılan yasanın 4/a maddesi uyarınca kambiyo senetlerinden kaynaklanan davalar ticari dava niteliğinde olup, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev kuralları kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmelidir.
Bu durumda mahkemece somut olayda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.



SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.350,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.012016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.