14. Hukuk Dairesi 2016/9110 E. , 2019/4793 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ..."ın müvekkilleri ile 10.07.2001 tarihinde satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği 13815 ada 15 parsele yapılacak iş merkezinden 152 m2 miktara karşılık gelen hisseyi müvekkillerine vermeyi taahhüt ve kabul ettiğini, aynı zamanda aynı tanzim tarihli kontur garanti-teminat senedini de ..."ya verdiğini, ..."ın müvekkillerine vermeyi taahhüt ettiği 152 m2"lik hisseyi devretmediği gibi senet bedelini de ödemeyerek mülkiyetinde bulunan tapuları da diğer davalılara satış göstermek suretiyle müvekkillerden ve borçlu olduğu diğer kişilerden mal kaçırdığını belirtmiş, 13815 ada 15 parselde davalı ... tarafından devredilmiş olan ve ... adına kayıtlı 230/1410 arsa payına karşılık gelen..."deki taşınmazlar ile yine 13815 ada 15 parselde ... tarafından ..."a devredilen 178/1410 arsa payına karşılık gelen ... adresindeki taşınmazların tapu kayıtlarından her bir davalı için 76 m2 iptal etmek suretiyle toplam 152 m2"ye karşılık gelen taşınmazların tapularının iptali ile müvekkiller adına eşit oranda tapuya kayıt ve tescilini, ..... AHM’nin 2003/891 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine açılan eski hale getirme davası sonunda davanın kabulüne ve tapunun ... adına geri dönmesi halinde 152 m2 hisseye karşılık gelen ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına eşit oranda tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini, bununda mümkün olmaması halinde müvekkili ..."ya teminat olarak verilmiş olan 500.000TL"nin vade tarihi olan 23.01.2004 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacıların ... Asliye Hukuk Mahkemesine davalılar aleyhine muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın reddine karar verildiğini, Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, bu nedenle eldeki davanın da reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... ve ... vekili, arsa sahipleri ile davalı müvekkillerinin 19.02.2002 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, edimlerini yerine getirdiklerini, davacılar tarafından ileri sürülen ve diğer davalı ... ile yapıldığı belirtilen satış sözleşmesinden müvekkillerinin haberi olmadığını ve imzası bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davacılar, davalı ... ile düzenledikleri 10.07.2001 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi uyarınca, tapu iptal ve tescil bunun mümkün olmaması halinde ikinci kademede davalı ... tarafından davacı ... lehine düzenlenen bonoya dayanarak senet bedelinin tahsilini talep etmiştir. Bu senedin cezai şart olduğu mahkemece kabul edilmiş ise de, Ankara 4. İcra Mahkemesinin 2004/182 Esas, 2004/503 Karar sayılı ilamından ve davalı ...’ın beyanlarından teminat senedi olduğu sabittir. Bu nedenle senedin cezai şart olarak kabulü mümkün değildir.
Bu senedin cezai şart olarak nitelendirilmesi doğru olmadığına göre, mahkemece davacıların ikinci kademedeki tazminat talebi açısından araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.