16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14776 Karar No: 2019/7072 Karar Tarihi: 06.11.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/14776 Esas 2019/7072 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar tarafından yaklaşık 40 yıldır kullanılan taşınmazda davacının zilyetliğinin tespit edilemediği gerekçesiyle davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak davacı taşınmazda miras payına sahip olduğunu belirtmiş olup, taşınmazın ortak bir muristen intikal etmiş olması ve terekesinin elbirliği halinde olması durumunda mirasçılar arasında zilyetlikle iktisabın mümkün olamayacağı üzerinde durulmamış ve yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece davacıdan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu ve taşınmazda kimden dolayı miras payının bulunduğu açıklattırılması istenerek veraset ilamının dosyaya konulması ve taşınmaz başında keşif yapılması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi 2016/14776 E. , 2019/7072 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 291 ada 105 parsel sayılı 19.211,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla ... ve ... adlarına 1/2"şer paylı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava konusu taşınmazın 1/4’ünün tapusunun iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi, tutanak bilirkişisi ve tanık beyanlarına göre, çekişmeli taşınmazın yaklaşık 40 yıldır davalıların kullanımında olduğu ve davacının çekişmeli taşınmazda zilyetliğinin tespit edilemediği buna göre davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde babası ile davalıların babasının kardeş çocukları olduğunu belirtmiş ve kendisinin de dava konusu taşınmazda 1/4 hisseninin bulunduğunu öne sürmüştür. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen gelip gelmediği, geliyor ise mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı ve davacının miras payının bulunup bulunmadığı konusunda toplandığı halde, mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmamış taşınmazın ortak bir muristen intikal etmiş olması ve terekesinin elbirliği halinde olması durumunda mirasçılar arasında zilyetlikle iktisabın mümkün olamayacağı üzerinde durulmadan mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece öncelikle davacıdan, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu ve taşınmazda kimden dolayı miras payının bulunduğu açıklattırılarak, veraset ilamı getirtilip dosyaya konulmalı, bundan sonra taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime nasıl geçtiği ve murisin mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususları sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkları beyanları komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli ve bundan sonra eldeki mevcut tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.