3. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/6220 Karar No: 2019/4819 Karar Tarihi: 22.05.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/6220 Esas 2019/4819 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2018/6220 E. , 2019/4819 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Sayıştay tarafından 2013 yılında kurumlarında denetim yapıldığını ve mevzuata uygun olmayan işler için fazla ödemelerin tespit edildiğini, davalıya da 3.369,60 TL fazladan ödeme yapıldığını, oluşan kamu zararı nedeni ile yapılan fazla ödemelerin iadesi için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle hukuki dayanakları gösterilen davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, Sayıştay raporuna istinaden 3.369,80 TL fazla mesai ücretinin kendisinden yasal faiziyle talep edildiğini, ancak kamu zararından kendisinin değil harcama görevlilerinin sorumlu olduğunu, keza Sayıştay ilamının da bu kişilerle ilgili olduğunu, davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmayacak şekilde tazminata mahkum edilmesini dilemiştir. Mahkemece, Sayıştay ilamının kesinleşmediği, davacı kurum tarafından Sayıştay ilamı düzenlenen ilgili kişiler yerine ikinci derece sorumluluğu bulunduğu iddia edilen davalı ve arkadaşları hakkında icra takibi başlatmak suretiyle tahsil yoluna gidilmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, fazladan ödemeler ile oluşan kamu zararının iadesine yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Kamu Zararına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8.maddesinde "Tespit edilerek kamu idarelerine bildirilen kamu zararından doğan alacakların her biri için merkezde strateji geliştirme birimlerince taşrada ise takibe yetkili birimce alacak takip dosyası açılır. Sayıştayca düzenlenen sorgular ihbar kabul edilerek yaptırılan kontrol, denetim veya incelemenin değerlendirilmesi sonucunda kamu zararının oluştuğuna karar verilmesi durumunda da yukarıdaki fıkra hükmüne göre alacak takip dosyası açılır." şeklinde belirtilmiştir. Somut olaya gelince, davacı kurum tarafından Sayıştay sorgusu dayanak gösterilmek sureti ile davalı hakkında icra takibi yapıldığı, Yönetmelik hükümleri gereğince davacı Kurum için sorgunun ihbar niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. Bu halde davacı kurum araştırma ve inceleme neticesinde belirlediği kamu zararını, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalıdan geri isteyebileceğinden davacının, icra takibi yapması ve dava açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklamalar gözetilerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.