Zorla kaçırıp alıkoyduğu reşit mağdureyi şehevi harekette bulunmadan kendiliğinden serbest bırakma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2620 Esas 2018/1316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2620
Karar No: 2018/1316
Karar Tarihi: 26.02.2018

Zorla kaçırıp alıkoyduğu reşit mağdureyi şehevi harekette bulunmadan kendiliğinden serbest bırakma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2620 Esas 2018/1316 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2017/2620 E.  ,  2018/1316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zorla kaçırıp alıkoyduğu reşit mağdureyi şehevi harekette bulunmadan kendiliğinden serbest bırakma
    HÜKÜM : Mahkûmiyet


    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve aynı maddenin onbirinci fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının keşinleşmesi koşuluyla ikinci suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede,
    14.05.2009 tarihli karar ile sanık hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın beş yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verildiği, anılan kararın 15.09.2009 günü kesinleşmesinden sonra 12.03.2013 tarihinde kasıtlı yeni bir suç işlenip bu suçtan kurulan mahkûmiyet kararının kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.09.2009"dan ikinci suçun işlendiği 12.03.2013 gününe kadar dava zamanaşımının 3 yıl 5 ay 25 gün süreyle durduğu, sanığın işlediği zorla kaçırıp alıkoyduğu reşit mağdureyi şehevi harekette bulunmadan kendiliğinden serbest bırakma suçunun 765 sayılı TCK"nın 429. maddesi delaletiyle 432. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 102/4, 104/2. maddeleri gereğince 7 yıl 6 aylık asli ve ilave dava zamanaşımına tâbi olup duran zamanaşımı süresinin çıkartılmasından sonra suç tarihiyle inceleme tarihi arasında bu sürenin dolduğu anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.