9. Ceza Dairesi 2013/9887 E. , 2014/529 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, eğitim ve öğretimi engelleme
Hüküm : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında;
a- TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 220/6-ikinci cümle, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- TCK’nın 112/1-a, 119/1-c, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında;
a- TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 220/6-ikinci cümle, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- TCK’nın 112/1-a, 119/1-c, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca (iki kez) mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında;
a- TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 220/6-ikinci cümle, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- TCK’nın 112/1-a, 119/1-c, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 62, 53, 58/9,63 CMK"nın 231. maddeleri uyarınca HükmünAçıklanmasının Geri Bırakılmasına
4- Sanık ... hakkında;
a- TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- TCK’nın 112/1-a, 119/1-c, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c- TCK’nın 112/1-a, 119/1-c, 43, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
d- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 53, 58/9, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
e- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
f- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
g- 2911 sayılı Kanunun 32/2 maddesi delaletiyle TCK’nın 265/1-3, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmedilen cezaların sürelerine göre koşulları bulunmadığından sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından 6352 sayılı Kanunun geçici 1/b maddesi uyarınca Kovuşturmanın Ertelenmesine ilişkin kararlar itiraz merciince incelendiğinden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve mahkumiyet hükümlerine hasren yapılan incelemede;
Kararda sanık ..."ün soyadının .... yerine .... olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
1- Sanık ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yapılmasına,
2- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, eğitim ve öğretimi engelleme, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, terör örgütünün propagandasını yapma, görevi yaptırmamak için direnme, eğitim ve öğretimi engelleme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin olarak,
Sanıkların örgüt adına işledikleri 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1 ve TCK"nın 265, 112. maddelerinde düzenlenen suçların hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı ve kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde sanık ... tarafından işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun, aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında hüküm kurulurken öncelikle TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2. maddesiyle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde öngörülen indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince arttırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması, sonuç cezaların değişmemesi karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, sanıklar ..., ... ve ... hakkında cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince;
Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatın içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.
Kanun koyucunun yukarıdaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine "yöntem" ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır.
Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır.
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirilmiş, örgütlenme özgürlüğü bağlamında ele alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünün kollektif niteliği, ifade özgürlüğü ile yakın ilişkisi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince değerlendiriliş biçimi (29.06.2006 tarihli Öllinger- Avusturya, 26.07.2007 tarihli Barankevich-Rusya kararları gibi) nazara alınmıştır. Buna göre, sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine uygun olduğu kabul edilen eyleminin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu kabul edildiğinden, sanığa yüklenen suçların tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hüküm tarihinde yürürlükte olan 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.