
Esas No: 2021/1277
Karar No: 2022/5224
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/1277 Esas 2022/5224 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı iddiasıyla yersiz ödenen sağlık giderinin tahsiline yönelik takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı, ayrıca yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle ilgili olarak açılan davalarda, mahkeme hatalı değerlendirme yaparak icra inkâr tazminatı istemini reddetti. Ancak, borçlu tarafından likit tutarının araştırılarak belirlenmesi olanağı bulunması ve takipteki alacağın likit nitelikte olması durumunda, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine %20 oranında tazminat verilmesi gerektiği kanunen düzenlenmiştir. Bu nedenle, mahkeme hatalı değerlendirme yaparak icra inkar tazminatı istemini reddetmiştir. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde yer alan düzenlemeler ve 6352 sayılı Kanunun 11. maddesiyle değiştirilen fıkraları açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2020/133-2020/143
Asıl dava, davalının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı iddiasıyla yersiz ödenen sağlık giderinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı, birleşen dava davalının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı iddiasıyla yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde asıl davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalılara yersiz ödendiği ileri sürülen tedavi giderinin yasal faiziyle birlikte tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, davanın Yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın % 40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. (02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 11. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir.) İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan tedavi giderinin, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalının, davacı alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan tutarın % 20’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün (2) numaralı fıkrasında yer alan sözcüklerin çıkartılarak, yerine, “Hüküm altına alınan tutar üzerinden %20 oranına göre hesaplanan icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.