Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ...’ın 07.01.2014 tarihinde alınan savunmasında vareste tutulmak istediğini, bundan sonraki duruşmalara katılmak istemediğini belirttiğinin ve sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede TCK’nın 116/1 maddesinden dava açıldığının anlaşılması karşısında, sanık ...’ın savunma hakkının kısıtlandığı ve sanıklara TCK’nın 116/1 maddesinden ek savunma hakkı verilmediği gerekçesiyle bozma talep eden tebliğnamedeki görüşe iştirak olunmamıştır. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Olay tarihinde gündüz vakit 15:00 sıralarında sanıkların müştekiye ait içinde ev, ağıl, samanlık ve ahır bulunan 1 dönümlük etrafı kümes teli ve dikenli tel ile çevrili olan yerdeki eklenti niteliğindeki ahırda bulunan danayı çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemin TCK"nın 142/1-b maddesi kapsamında kalması karşısında; aynı Kanun"un 142/2-g maddesi ile uygulama yapılması, 2-Tüm dosya kapsamı ve tutanak tanığı...’ın 18.10.2011 tarihinde mahkemede alınan beyanında; olay günü gelen ihbar üzerine olay mahalline gittiklerinde, müştekinin evinin 1 km uzağında bulunan sanıkların kendilerinin geldiğini görünce hayvanı bırakarak kaçmaya çalıştıklarını ancak kovalamaca sonucu yakaladıklarını belirttiğinin anlaşılması karşısında, suça konu hayvanın müştekinin hakimiyet alanından çıkıp sanıkların hakimiyet alanına girmiş olduğu, dolayısıyla atılı suçun tamamlandığı dikkate alınmadan sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK"nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması, 3-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 119/1-c maddeleri gereğince belirlenen 12 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62/1 maddesi gereğince 1/6 oranında indirim uygulanırken 10 ay hapis cezası yerine 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini, 4-Kabule göre de; sanıklar hakkında hükme esas teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli karardaki hüküm fıkrasında TCK’nın 142/2-g maddesi uygulandığı halde, gerekçeli kararın gerekçe kısmında TCK’nın 142/2-h maddesinden cezalandırıldıkları açıklanmak suretiyle, hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 25.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.