Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2196
Karar No: 2021/3314
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2196 Esas 2021/3314 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/2196 E.  ,  2021/3314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    -K A R A R-

    Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 26.03.2018 tarih, 2017/3808 Esas ve 2018/3231 Karar sayılı ilamı ile; davalı Karadere Belediye Başkanlığı"nın tüzel kişiliğinin kaldırıldığı ve idareye ait tüm mal, hak ve borçların bağlandığı idareye geçtiği; davalı Karadere Belediye Başkanlığı"nın davada taraf sıfatı kalmadığı hususları gözetilerek, davalı ..."nin bağlandığı Kahramanmaraş ..."nın davaya dahil edilmesi suretiyle yargılamaya devam edilip davalının hukuki durumunun takdirinin gerektiği; aleyhinde davacı tarafından usulen açılmış ve harcı yatırılmış bir dava olmadığı ve diğer davalılar ile arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığı halde, ... Sigorta A.Ş. aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığı; davalı .... vekilinin, hükümden sonra verdiği 10.07.2014 tarihli dilekçesinde, davaya konu edilen ve hüküm altına alınan tazminatlara ilişkin olarak 118.475,00 TL"yi davacılar vekiline ödeyip ibraname aldıklarını bildirdiği gözetilerek, davalı .... vekilinin ödeme ve ibraya ilişkin beyanlarının değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davaya konu edilen maddi tazminatların yargılama sonrasında yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından, bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına; ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. hakkında hüküm tesisine yer olmadığına; davacıların manevi tazminat isteminin kabulü ile herbir davacı için 15.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."ndan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; özellikle, 6360 sayılı Kanun kapsamında yapılan devir nedeniyle, davaya konu kazayı yapan aracın maliki haline gelen davalı ..."nın KTK"nın 85 vd. maddeleri gereği zarardan sorumlu olmasına; mahkemeye bildirilmeyen ve ilk kararda hüküm altına alınan manevi tazminat ve fer"ileri için davalı belediyenin yaptığı ödemelerin kararın infazı sırasında dikkate alınabilecek olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemenin ilk kararında, 29.01.2014 tarihli aktüer raporu hükme esas kabul edilerek, davacı ... için 185.494,49 TL, ... için 68.872,20 TL, ... için 30.870,72 TL. ve ... için 87.335,77 TL. maddi tazminata karar verilmiştir. Davalı trafik sigortacısı tarafından davacı yanla yapılan (ilk karardan sonra) sulh üzerine, davacıların maddi tazminat alacakları ile fer"ileri için toplam 118.475,00 TL"nin ödendiği bildirilip ibra belgesi sunulduğundan, mahkemenin ilk kararı ödeme ve ibranın değerlendirilmesi bakımından bozulmuştur. Bozmaya uyarak yargılamaya devam eden mahkeme tarafından, davalı sigortacının sunduğu ibra belgesi ile yetinilip, davacılara yapılan ödemelerin detaylarını gösteren ödeme belgeleri temin edilmeden, maddi tazminat istemlerinin konusuz kaldığına karar verilmiştir.
    Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünü müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması gereklidir. Yine, Borçlar Kanunu"nun 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
    Somut olayda; davalı ... Sigorta A.Ş, davalı ..."na ait ve kaza anında davalı ..."ın idaresinde olan aracın trafik sigortacısı olup, poliçe ile davalı işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmiştir. Anılan davalıların sorumlulukları, araç işleteni olma, araç işletenine düşen hukuki sorumluluğu teminat altına alma ve haksız fiil sebeplerine dayanmaktadır ki davacıların zararından sorumlulukları da müteselsil sorumluluktur. Davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen trafik sigorta poliçesinde, bedeni zararlarda kişi başına teminat limiti 57.500,00 TL. olmakla birlikte, kaza tarihi itibariyle teminat limiti kişi başına 80.000,00 TL. olup, davacı ... ve ... için belirlenen maddi tazminatlar bu limitin üzerindedir.
    Davacı tarafın, zarardan müteselsilen sorumlu olan davalılardan biriyle yapacağı sulh ve ibra nedenine dayanan davadan feragatten, diğer müteselsil sorumluların yararlanması gereklidir. Ne var ki; belli limitler dahilinde, işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenen trafik sigortacısına verilen ibra ve sigortacı hakkındaki feragatin, işleten bakımından poliçedeki teminat limiti kadar ve sürücü bakımından ise ancak sigortacının fiilen ödediği miktar kadar dikkate alınabileceği gözetilmelidir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; öncelikle, davalı ... Sigorta A.Ş"ye yazı yazılarak, mahkeme ilk kararından sonra (25.06.2014"te) her bir davacıya yapılan (17.06.2014 tarihli ibranameye konu) ödemeleri detaylarıyla birlikte gösteren belge örneklerinin istenilmesi ve her bir davacıya ödenen tazminat asıl alacakları ile fer"ilerinin tespit edilmesi; miktar itibariyle kesinleşen her bir davacının tazminat alacağı ile davalı sigortacı tarafından tazminat asıl alacağı olarak ödenen miktarlar dikkate alınmak suretiyle, kaza tarihindeki teminat limiti olan 80.000,00 TL"yi aşan tazminatlardan davalı işleten ile sürücünün (müteselsilen), sigortacının her bir davacı için fiilen ödediği tazminat asıl alacağının üzerinde kalan tazminatlardan ise sadece davalı sürücü ..."ın sorumlu olacağı gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 3.074,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi