Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2022/912
Karar No: 2022/1199
Karar Tarihi: 23.03.2022

Danıştay 13. Daire 2022/912 Esas 2022/1199 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/912 E.  ,  2022/1199 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2022/912
    Karar No : 2022/1199

    DAVACI : … Elektrik Enerjisi Toptan Satış Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALILAR : 1. … Kurumu
    2. … Kurumu

    DAVANIN KONUSU :
    Mal alımlarında uygulanan Fiyat Farkına İlişkin Esaslarda endekslerin yanlış hesaplanması işleminin iptali ile davalılara Fiyat Farkına İlişkin Esaslarda endekslerin yalnış hesaplanması nedeniyle yapılan başvurunun iptali kararının iptali istenilmektedir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. ve 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    USUL YÖNÜNDEN:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde, idarî davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idarî işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.
    Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idarî işlemle sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
    Öte yandan, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idarî işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli maddelerinin/ibarelerinin iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak, her durumda iptali istenen kısımların açıkça belirtilmesi ve bu kısımların davacının menfaatini nasıl etkilediğinin ortaya konulması gerekmektedir.
    Bu itibarla, ilgililer tarafından ancak idarî yargının görev alanına giren konularda idarî yargı yerlerinde dava açılabilmekte ve açılan iptal davalarında da, uyuşmazlık konusu işlemi tesis eden idarenin hasım gösterilmesi ve iptali istenilen işlemin tarihi, sayısı ile varsa yazılı bildirim veya öğrenme tarihinin dava dilekçesinde belirtilmesi suretiyle davanın konusunun açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
    Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından tarihsiz dilekçe ile Kamu İhale Kurumu’na yapılan başvuruda, “aktif enerji bedeli üzerinden ihale edilen elektrik alımı sözleşmelerine ilişkin fiyat farkı hesabında kullanılacak A1 ve A2 sayılarının fonlar ve dağıtım bedeli olmadan, ağırlıklı ortalama piyasa takas fiyatı ve birim yenilenebilir enerji kaynakları destekleme mekanizmasının maliyeti dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği" belirtilerek kullanılacak endeks ve tavan fiyat hesaplamasına ilişkin Kurum görüşünün sorulduğu, bu başvuru üzerine tesis edilen … tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı’nın yazısının ardından, yine tarihsiz dilekçe ile Kamu İhale Kurumu’na yapılan başvuruda, “elektrik alımı sözleşmelerine ilişkin fiyat farkı hesabına esas olmak üzere söz konusu işlerin ihale dokümanları hazırlanırken sözleşme fiyatının vergi, fon ve dağıtım bedeli dahil ve KDV hariç olmak üzere belirlenmesi gerektiği" belirtilerek konuya ilişkin Kurumca gerekli bilgilendirmenin yapılmasının talep edildiği, anılan başvuru üzerine 03/11/2021 tarih ve 18860 sayılı Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı’nın yazısının akabinde, yine benzer taleplerle tarihsiz dilekçe ile Kamu İhale Kurumu’na başvuru yapıldığı ve bu başvurunun da … tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı’nca yapılacak bir işlem bulunmadığından bahisle reddedildiği, bunların ardından davacı tarafından 11/01/2022 tarihli dilekçe ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na yapılan başvuruda, “elektrik enerjisi tedarikine yönelik kamu kurumlarınca yapılan ihalelere esas EPDK tarafından ilan edilen fiyat farkı endeks değerinin sadece ağırlıklı ortalama piyasa takas fiyatı ve YEKDEM maliyetleri baz alınarak hesaplanmasının” talep edildiği, bu başvuruya ilişkin olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanlığı’nın E-… sayılı işleminin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davacının dava dilekçesinin talep sonucunda yer verdiği "Mal alımlarında uygulanan Fiyat Farkına İlişkin Esaslarda endekslerin yanlış hesaplanması işleminin iptali ile davalılara Fiyat Farkına İlişkin Esaslarda endekslerin yalnış hesaplanması nedeniyle yapılan başvurunun iptali kararının iptali istemi" ifadesinden hangi işlemin dava konusu edilmek istendiği anlaşılamamaktadır. Bununla birlikte, davacı tarafından davalı idarelere yapılan başvuruların reddine dair hangi işlemin iptalinin istendiği de dava dilekçesinde yer almadığı, bu durumda dava dilekçesinde, iptali istenilen işlemlerin tarihi, sayısı ile varsa yazılı bildirim veya öğrenme tarihinin dava dilekçesinde belirtilmesi suretiyle davanın konusunun açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, 2577 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği kuralına yer verilmiştir. Davacı tarafından, davalı idarelere yapılan başvuruların reddine dair işlemler tek dilekçe ile dava konusu edilecek ise söz konusu işlemler arasında maddi veya hukuki bir bağ ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunması gerektiğinden, aralarında bu manada bir alaka olmayan işlemlerin her birine karşı ayrı birer dava açılmakta serbest olunmak üzere, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. ve 5. madde hükümleri uyarınca reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-d maddesi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde 3. ve 5. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanları tamamlandıktan sonra dilekçe ret kararını veren yargı yeri sıfatıyla Danıştay'da yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
    2. Aynı Kanun'un 15/5 maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlık yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya tebliğine,
    3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın davacıya iadesine, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi