Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9354
Karar No: 2022/5353
Karar Tarihi: 11.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9354 Esas 2022/5353 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/9354 E.  ,  2022/5353 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacının 22.07.2010 tarihinde davalı şirket yetkilisine ait ... de faaliyet gösteren ... Otelde işletme müdürü olarak göreve başladığını, davalı şirket bünyesindeki otelde 3 ay çalıştıktan sonra davalı şirkete ait ... şehrinde bulunan ... Otele genel müdürü olarak aylık 4.000-USD ile görevlendirildiğini, burada 30.04.2013 tarihine kadar çalıştığını, daha sonra ... ilçesinde faaliyet gösteren Hammamet ... Otel Genel Müdürü olarak görevlendirildiğini, 01.04.2016 tarihinde davalı şirket tarafından iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, davacının davalı işverenin yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 22.07.2010- 01.04.2016 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı şirket vekili, davacının davalı şirkette herhangi çalışması olmadığını, dolayısı ile şirkete husumet yönlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından sunulan iş sözleşmesinde davalı şirketin unvanıın yer almadığını, işveren konumunda bulunan tüzel kişiliğin ... Hotel olduğunu, sözleşmenin şirket ile ilişkisinin bulunmadığını, davacının dosyaya kendisine şirket yetkilisi ... tarafından verilen bir vekaletname sunduğunu ancak şirketin böyle bir çalışanı olmadığını, davanın reddini istemiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili, davaların kamu düzenine ait olup çalışma olgusunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatı gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı işverene ait yurtdışındaki tescilsiz işyerinde 5510 sayılı Yasa'nın 5/g hükmüne göre kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası kapsamında 01.04.2013-01.04.2016 arasında çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, “davacının davalı şirketin yurtdışında, o ülke mevzuatına göre kurduğu şirketlere bağlı olarak çalıştığı, davacı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan yazışmalar, yurt dışı giriş-çıkış kayıtları, pasaport-vize belgeleri, sürücü belgesi, başarı belgesi gibi belgeler davacının davalı nezdinde çalıştığını net olarak ortaya koyan belgeler olmadığından, belirlenen en eski kayıt (2013 yılı 5.aya ait ödeme) nedeniyle hizmet başlangıcının 01/04/2013 olarak tespit edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davacının 22.07.2010 - 01.04.2016 tarihleri arasında çalıştığı sabit iken, eksik inceleme sonucunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Davalı şirket vekili, davalı şirketin ... ve ... herhangi bir ortaklığı, bağı ya da şirketi bulunmadığını, “... açıklaması” ile davacıya 31.05.2016 tarihine kadar her ay düzenli ödemelerin yapılmış olmasına dayanılarak dava dışı şirket ile vekil eden şirket arasında bağ olduğunun kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Feri müdahil Kurum vekili, eksik ve hatalı incelemeye dayalı olarak, hizmet tespiti için gerekli tüm araştırmalar yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Kural olarak sigortalılar, Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, Kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Türkiye ile yabancı bir ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmişse istisnaen mülkilik ilkesine değer verilmeyebilir. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 2. ve 3’üncü maddelerine göre sigortalı olmayanlar kapsamında olmak üzere, Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede hizmet akdiyle çalışan Türk vatandaşları da anılan Kanunun 86. maddesi gereği işverenleriyle yapılacak “İş kazalarıyla meslek hastalıkları”, “Hastalık”, “Analık”, “Malullük, yaşlılık ve Ölüm” sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları mümkündür. Başka bir anlatımla 506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi ...'na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.
    506 sayılı Yasa'nın 86’ıncı maddesine göre, Kurum 2’nci ve 3’üncü maddelere göre sigortalı durumunda bulunmayanların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onanacak genel şartlarla (İş kazalariyle meslek hastalıkları), (Hastalık), (Analık), (Malullük, yaşlılık ve Ölüm) sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle veya dernek, birlik, sendika ve başka teşekküllerle sözleşmeler yapabilir. (Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./40. md.) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, bu Kanunun 78’inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak şartıyla kendilerinin belirleyeceği miktarın % 30' udur.Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için bu tarihten başlanarak 80’inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.(Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./40’ıncı md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerin yurt dışındaki iş yerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçilerine istekleri halinde 85’inci madde hükümleri uygulanır.
    506 sayılı Yasa'nın 7. maddesi; "İşveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu kanunda yazılı hak ve yükümleri bu görevi yaptıkları sürece de devam eder." şeklinde düzenlenmiştir.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5. maddesinin (g) bendinde, ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacakları ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri durumunda, 50. maddenin 2. fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmayacağı belirtilmiş, anılan bende 01.03.2011 günü yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 24. maddesiyle “Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.” cümlesi eklenmiş, 10. maddesinde de 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri durumunda, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülüklerinin devam edeceği hüküm altına alınmıştır.
    Kanunun, “506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı geçici madde 6/sonda ise “Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sadece malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe bağlı sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan sigortalıların, bu Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içerisinde işverenlerince sağlanır ve buna ilişkin yükümlülükler yerine getirilir” denilmiştir.
    Davaya konu somut olayda; mahkemece davacının çalışmasının niteliğine ilişkin olarak yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacının ibraz ettiği 04.05.2016 tarihli sözleşmenin yurtdışında yapıldığı ve sözleşmede “Göç ve Yabancı İşgücü Bürosu” ibaresi bulunduğu gözetilerek, davacının Türkiye’de bulunan banka hesabına yapılan ödemelerin kim tarafından yapıldığı, yapılan ödemelerin niteliği gözetilip, sebebi belirlenmeli, ayrıca davacının yurt dışı giriş çıkışına dair pasaport kayıtları da temin edilmek suretiyle davacının davalıya ait yurt dışındaki işyerlerinde fiili çalışmasının söz konusu olup olmadığı irdelenerek, yukarıda anlatılan esaslar çerçevesinde bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 11/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi