3. Hukuk Dairesi 2017/8420 E. , 2019/4807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarındaki kira sözleşmesi gereğince yurt içinde ve yurt dışında taşımacılık faaliyetlerinde kullanılmak üzere davalının işletiminde bulunan çekici ve yarı römorkun Bulgaristan"da kaza yaptığını, araçtaki hasarın davalı ... şirketinden tazmini istendiğinde davalı ... şirketinin kazanın yurtdışında gerçekleşmiş olması sebebiyle zararın karşılanamayacağını bildirdiğini, sigorta şirketi ile anlaşma imzalanırken yurtdışı rizikoları da kapsayacak şekilde sigorta sözleşmesi yapma talebinde bulunmuş olmalarına rağmen sigorta poliçesinin sadece yurt içi rizikoları kapsayacak şekilde düzenlendiğini, bunun sigorta şirketinin hatasından kaynaklandığını, bu nedenle yurt dışında gerçekleşmiş olsa dahi hasar bedelinin karşılanmasının gerektiğini, bununla birlikte gerçekleşen kaza neticesinde kiralanan araçtaki semerenin zarar gördüğünü ve semerenin işleten tarafından sigortasız taşınması nedeniyle bedelinin semere sahibine ödenmek zorunda kalındığını belirterek araçta taşınan semerenin sigortasız taşınmış olması nedeniyle semere sahibine ödenen semere bedeli olarak şimdilik 2.000 TLnin davalı taşıma şirketinden, 3.000 TL sigorta bedeli kadar tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi, davacının talebinin kasko sigortası genel şartları gereği teminat kapsamında olmadığını, dava konusu hasarın Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşmediği için hasar bedelinin ödenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı taşıma şirketi, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan zararlara ilişkin tüm sorumluluğun 14/10/2014 tarihli taahhütname ile davacıya yüklendiğini, bununla birlikte CMR sigorta hükümleri uyarınca taşımakta olduğu semereyi sigortalama yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kasko sigortasının teminatının Türkiye sınırları içerisinde geçerli olduğu gerekçesiyle davalı ... şirketine karşı açılan davanın reddine, C-2 yetki belgesine zarar getirecek her türlü taşıma işlemlerinde sorumluluğun davacıda olduğunun taraflar arasındaki taahhütname ile kabul edildiği gerekçesiyle de taşıma şirketine karşı açılan davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının davalı ... şirketine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacının davalı taşıma şirketine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında 15/10/2014 tarihli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında ayrıca imzalanan taahhütname ile kira sözleşmesi süresince yurt içi ve yurt dışına yapılacak olan tüm nakliyeler neticesinde taşıma şirketinin C-2 yetki belgesine zarar getirecek her türlü yük, yükleme ve kiralanan aracı kapsayan tüm hukuki durumlarda sorumluluğun tamamen araç sahibine ait olacağı kabul edilmiştir. Buna göre, taraflar arasındaki kira sözleşmesi ile uluslararası taşıma hukuku hükümleri birlikte değerlendirilerek tazminata esas olayın taahhütnamede kabul edilen yükümlülüğü ihlal edip etmediği, C-2 yetki belgesine zarar verip vermeyeceği hususu incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.