20. Hukuk Dairesi 2017/7274 E. , 2018/2009 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/12/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... Yönetimi vekili .....geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, tapuda davacılar adına kayıtlı olan......1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13; 104 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14; 241 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8; 242 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7; 1075; 1076 ve 1366 parsel sayılı taşınmazların ormanla ilgisi bulunmadığı halde, yörede yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulamasıyla orman sınırları içine alındığı iddiasıyla işlemin iptalini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz dilmiştir.
Dava, orman kadastrosunu iptali istemine yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 01/02/2013 tarihinde askı ilanı yapılan evvelce sınırlandırması yapılmış olan yerlerde aplikasyon ve sınırlandırma sırasında orman olduğu halde, orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1971 yılında yapılan arazi kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazların 1948 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu, 2013 yılında yapılan orman kadastrosu ve aplikasyon çalışmasında bir bölümünün 2/B alanında, bir bölümünün de yine orman sınırı içinde bırakıldığı, taşınmazlar ile ilgili yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığı, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B Madde Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin de davacılara yeni dava hakkı vermeyeceği, ilk orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1, 2 ve 3. bentlerinin 4. paragraflarının hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00.-TL maktu vekalet
.....
ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" sözleri yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.100.00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ... Yönetimine verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.