
Esas No: 2022/2666
Karar No: 2022/5334
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2666 Esas 2022/5334 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/2666 E. , 2022/5334 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2020/1209-2022/25
İlk Derece
Mahkemesi : ... 8. İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafından yaşlılık aylığının kesildiğini, konu hakkında ... SGK İl Müdürlüğüne başvuru yaptıklarını, cevabi yazıda; denetmen raporu uyarınca kazançların iptal edilmesi sonucunda durdurulduğunun ifade edildiğini, müvekkilinin SSK lı çalışmasının fiili olmadığına ilişkin denetimin hukuka aykırı olduğunu düşündüklerini, denetim hukuka uygun kabul edilse bile müvekkilinin SSK lı çalışmasının iptal edilmesinin hatalı olduğunu, 4A kapsamında hizmetin geçerli sayılması gerektiğini belirterek kurum işleminin iptaline davacıya yeniden yaşlılık aylığı bağlanmasına, ödenmemiş maaşların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARLARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, hiç bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, Kurumun davacının çalışmasının fiili olmamasına ilişkin denetim yapmasının hukuka aykırı olduğunu, sadece yurda giriş çıkış kayıtları hakkında denetim yapılabileceğini, mahkemece denetmen raporunun dosyaya celbi ve rapor hakkında beyanda bulunmalarının sağlanması gerektiğini, davacının borcu ödemiş olmasının davanın reddi sonucunu doğurmayacağını, davacıya haciz geleceği söylenerek bir takım evrakların imzalatıldığını, iradesinin baskı altına alınarak ödeme yaptırıldığını, buna ilişkin beyanlarının dikkate alınmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; davacıya 01.11.2015 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın geçici 81/B-b maddesi gereğince 5208 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 25.11.1982-04.05.1997 tarihleri arasında yurtdışı borçlanması yaptığı, 09.09.2013-16.09.2013 tarihleri arasında ise ... Eğitim....Ltd.Şti.'den bildiriminin olduğu, Kurumun 30.12.2016 tarihli raporu ile davacının ... Eğitim ...Ltd.Şti. İş yerinde geçen 8 günlük çalışmasının fiili ve gerçek olmadığı tespit edildiğinden bu çalışmaların ve dolayısıyla aylık bağlama şartları oluşmadığından aylığının da iptal edilerek yersiz ödeme çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacı 30.09.2019 tarihli dilekçesi ile yurtdışı hizmet borçlanmasından vazgeçtiğini, yatırmış olduğu miktarın yersiz ödemeye mahsup edilmesini talep etmiş, Kurum tarafından mahsup işleminin yapıldığı davacıya bildirilmiştir. Mahkemece davacının talebi üzerine mahsup işleminin yapıldığı, bu nedenle kurum işleminin yerinde olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut dosyada; Mahkemece, Kurum tarafından tahsis ve iptale konu edilen çalışmanın fiili ve gerçek olup olmadığı araştırılmalı, çalışmanın gerçek ve fiili olmadığının tespiti halinde 4/1-a dışında sigortalılık durumu araştırılarak bu durumda tahsis koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.