Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11881
Karar No: 2018/1070
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11881 Esas 2018/1070 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11881 E.  ,  2018/1070 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasında görülen davada ..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/03/2016 tarih ve 2015/95-2016/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan taksitli ticari taşınmaz (arsa) kredisi kullandığını, bu kapsamda proje komisyonu bedeli adı altında haksız olarak davalı yanca 2.750,00 TL tahsil edildiğini, bankaca önceden hazırlanan ve müzakere edilmeden sözleşmeye konulan hükümlerin geçersiz sayılacağı 2.750,00 TL"nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan istirdadını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 10. maddesinin "vergi, resim, harç, fon, vs.mali yükümlükler" başlığını taşıdığını, ilgili maddelerde davalı yanca "proje komisyonu" alınacağına dair bir düzenlemenin olmadığı, sözleşme öncesi bilgi formunun da davacı tarafından imzalanıp teslim alındığına dair bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, 6098 sayılı TBK"nin 20 ve devamı maddelerine göre genel işlem şartları mahiyetindeki sözleşmelerde, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağı, genel hukuk prensiplerinden olan "hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez" ilkesi gözetildiğinde, davalı bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı proje komisyon bedelini hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesinin hakkaniyet ve adalete uygun bulunacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ticari kredi sözleşmesinden doğan ve tahsil edilen proje masrafının iadesi talebine ilişkindir.
    Taraflar arasında 28.12.2009 tarihli sözleşme akdedilmiş olup, mahkemece uyuşmazlığa 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında Kanun"un 1. maddesinde "Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun
    .../...





    hükümleri uygulanır" hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan yasal düzenleme karşısında uyuşmazlıkta mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri yerine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması ve yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ayrıca sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle dava konusu edilen kesintinin haksız olup olmadığının belirlenmesi amacıyla taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ve eklerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Sözleşme ve eklerinde masraf alınabileceği ve oranı, miktarı belirlenmişse, bu oran ve miktara göre davalının alacağı masraf saptanır. Sözleşmede masraf alınacağı, ancak oran ve miktar konusunda düzenleme bulunmaması durumunda ise, diğer bankaların uygulamalarına göre, masraf alınıp alınamayacağı ve miktarı belirlenir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında imzalanan 28.12.2009 tarihli taksitli ticari kredi sözleşmesi ve eki niteliğindeki ödeme planı içeriğinde dava konusu edilen 2.750,00 TL proje masrafının davacı yanca ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin ticari kredi mahiyetinde olduğu göz önüne alınarak, davanın reddi gerekirken yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi