7. Hukuk Dairesi 2015/16825 E. , 2015/12609 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş akdinin haksız feshedildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ve davacının bir alacağının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın işveren tarafından feshin haklı nedenle yapılmadığı, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu ve davacı tarafa aylık ücret haricinde davalı tarafça yapılan ödemeler bulunduğu, bu ödemelerin alacaklar arasında muacceliyet ve temerrüt tarihleri dikkate alınarak mahsubunun gerektiği, mahsup sonucu ise davacının fazla çalışma ve genel tatil alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce karar, özetle, "" 21.12.2011 tarihli ıslah dilekçesinde yıllık izin ücreti alacağının davalı işveren tarafından davacı asile ödendiğini ve bu alacağa ilişkin olarak davanın konusuz kaldığını beyan etmesine rağmen mahkemece davacı vekilinin bu beyanı göz ardı edilerek mükerrer ödemeye neden olacak şekilde yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmiş olmasının ve davacı tarafa aylık ücret haricinde davalı tarafça ödendiği kabul edilen ve fazla çalışma ve genel tatil ücreti ile kıdem tazminatından mahsup edilen net 4.475,06 TL miktar içinde, davalı tarafça 23 gün yıllık izin ücreti alacağına karşılık yapılan ve yukarıda sözü edilen ödemenin da dahil edilmesinin hatalı olduğu "" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş, bozma sonrası aldırılan ek rapor doğrultusunda 1.964,25 TL net kıdem tazminatı, 896,95 TL ihbar tazminatı, 668,14 TL bakiye fazla mesai alacağı ve 495,03 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı hüküm altına alınmış ve davacının yıllık izin alacağının davalı tarafça ödendiği anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak bozma ilamı, sırasıyla fazla çalışma, genel tatil ve kıdem tazminatı alacaklarından düşülmüş olan davalı tarafça ödenen tutardan brüt 583,05 TL yıllık izin ödemesi düşülmeden yapılan mahsup işleminin hatalı olmasına ilişkin olup, mahkemece bozmadan sonra aldırılan ek raporda bozma ilamına uygun mahsup yapılmadığı gibi bozma ilamı dışında kalarak kesinleşen hususlar da dikkate alınmamış ve usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı şekilde hesaplama yapılmıştır. Şu halde mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir.
Davacıya ücret dışında davalı tarafından ödenen brüt miktar 6.246,00 TL ( net 4.475,06 TL) olup, bu miktardan brüt 583,05 TL yıllık izin için yapılan ödeme düşüldüğünde kalan brüt 5.662,95 TL"nin mahsup sırasına göre fazla çalışma ve genel tatil ücret alacakları ile kıdem tazminatı alacağından düşülmesi gerekmektedir. Mahkemece, bozmadan önce verilen hükmün gerekçesinde, fazla çalışma ücret alacağının 3.815,35 TL, genel tatil ücret alacağının ise 692,41 TL olduğu kabul edilmiş olup, 5.662.95 TL "den fazla çalışma ve genel tatil ücret alacakları düşüldüğünde geriye kalan 1.155,19 TL miktarın kıdem tazminatı alacağından düşülmesi ile davacının bakiye 824,02 TL kıdem tazminatı alacağı kalmaktadır, fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağı ise kalmamaktadır. Davacının hesaplanmış olan brüt ihbar tazminatı alacağı ise 1.064,70 TL"dir.
Bu nedenle, Mahkemece davacının 824,02 TL brüt kıdem tazminatı, 1.064,70 TL brüt ihbar tazminatı alacağının olduğu, yıllık izin ücretinin yargılama sırasında ödenmiş olması nedeniyle bu alacak bakımından karar verilmesine yer olmadığı ve fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının ise reddi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli, karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının yatırdığı temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.