Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4313
Karar No: 2019/4765
Karar Tarihi: 27.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/4313 Esas 2019/4765 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonrası meralarının parçalara ayrılmış olması nedeniyle tapu iptali ve tescil ile mera olarak sınırlandırılması talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın bir kısmını reddederken diğer kısmını kabul etmiştir. Ancak yapılan keşif sonucu mahkeme kararının hatalı olduğu ortaya çıkmıştır. İmar parsellerinin tespit ve belirlenmesi gerektiği, bu parsellerin malikleri aleyhine kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil davası açılması gerektiği belirtilmiştir. İhyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, tapu sicilinin tutulması prensiplerinden ve kadastral mülkiyet durumunun ihyasına ilişkin kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu maddeler şöyledir: Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2018/4313 E.  ,  2019/4765 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 25.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın açılmamış sayılmasına birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 09.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava, mera olarak sınırlandırılması isteklerine ilişkindir.
    Davacılar ve birleşen davada davacı vekili, 754, 755, 757, 764, 765, 769 ve 2413 parsellerin kadim mera iken belediye tarafından yapılan imar uygulaması ile çeşitli parsellere dağıtımın yapıldığını, idare mahkemesinde imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek oluşan imar parsellerinin iptal edilerek mera olarak eski haline dönüştürülmesini istemişlerdir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, asıl davada davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; taraf teşkili dava şartlarındandır ve mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
    Diğer taraftan; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
    O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
    Öte yandan; tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Yine; kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, ihyası talep edilen kadastral parselin kapsamında kalan imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekir ve bu davanın özelliği itibariyle kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür.
    Kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi, hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, orman, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez. Öte yandan, verilecek ihya kararının, kapsamında kalan tüm imar parsellerinin maliklerinin mülkiyet haklarını etkileyeceği kuşkusuzdur.
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1).
    Somut olayda; çekişmeli 754, 755, 769 ve 2413 parsel sayılı taşınmazlarda yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptaline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği dosya kapsamıyla sabittir. Davacı da, bu nedenle sicile yönelik iptal ve tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır. Ne var ki, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokisiyle, 754, 755, 769 ve 2413 parsel sayılı taşınmazların çap sınırları üzerinde imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselleri ile bu parsellerin kapsadığı alan saptanmadığı gibi; anılan bu imar parselleri hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, imar parsellerinin maliklerinin mülkiyet haklarını da etkiler şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    O halde, kadastral parselin ihyası talep edilmiş olmakla, öncelikle 754, 755, 769 ve 2413 parsel sayılı taşınmazların çap sınırları üzerinde imar uygulamasıyla oluşturulan tüm imar parsellerinin tespit edilerek tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi ve imar parselleri malikleri aleyhine kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil davası açması için davacılara usulüne uygun olarak süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra imar parsellerinin, ihyası istenilen kadastral parseller sınırları kapsamında kalan alanı belirlenerek infaza elverişli bir biçimde karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi