17. Hukuk Dairesi 2016/5086 E. , 2019/3333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki dahili davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.03.2019 Salı günü davacılar vekili Av.... ile dahili davalılar vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğün, davalıların zarara neden olan iki ayrı aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacıları olduğunu açıklayıp 1.000,00 TL maddi tazminat ile desteğin eşi için 50.000,00 TL, kızı için 50.000,00 TL, annesi için 20.000,00 TL, kardeşi için 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırmıştır.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı .... ve davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 45.055,00 TL, davacı ... için 11.303,00 TL, davacı ... için 13.293,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için ve davacı ... için 30.000,00"er TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için ise 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ..., ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ..., ..., ..., ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarına da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir.
Dairenin yerleşik uygulamasına göre; eş ve çocuklar ile ana ve babaya pay verildiği durumda desteğe 2, eşe 2, çocuklar ile ana ve babaya 1’er pay verilerek bu payların desteğin tüm gelirine oranlanarak bulunacak sonuca göre destek tazminatları belirlenmelidir. Örneğin eş ve iki çocukla birlikte ana ve babanın destekten yoksun kalma payları desteğe 2, eşe 2, çocuklar ile ana ve babanın her birine 1’er pay verildiğinde toplamı 8 pay olacaktır. Desteğin geliri 100 kabul edildiğinde 100/8x2=%25 pay eşin destek payı, 100/8x1= %12.5 her bir çocuk ile ana ve babanın destek pay oranlarına göre destek tazminatı hesaplanmalıdır. Destekten çıkan çocukların payları eş ve çocuklara dağıtılacak ana ve babaya verilmeyecektir. Ancak ana veya babadan biri destekten çıktığında çıkanın payı diğerine verilecektir.
Somut olayda hükme esas alınan raporda desteğe %25, desteğin annesine %15, desteğin eşine ve çocuğuna %30"ar olacak şekilde desteğin gelir dağıtımı yapılmıştır. Anılan hesaplama yöntemi Dairenin yerleşik uygulamasına uygun değildir. Hükme esas alınan raporda Dairenin içtihatlarına aykırı olacak şekilde desteğe daha az, geride kalan eş, çocuk ve annesine fazla olacak şekilde pay ayrılması doğru görülmemiş bu nedenle desteğe 2, eşine 2, çocuğuna ve annesine 1"er pay ayrılmak sureti ile hesap bilirkişisinden
ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalılar ..., ..., ..., ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle dahili davalılar ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan dahili davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalılara geri verilmesine 20/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.