Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11809
Karar No: 2018/1328
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/11809 Esas 2018/1328 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Mahkemece yıllık ücretli izin alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesabı hatalı olup, karar bozulmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi: İş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.
610
9. Hukuk Dairesi         2017/11809 E.  ,  2018/1328 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı ile davalı .....avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; davacının davalı şirkette Haziran 1994 tarihinde çalışmaya başladığını, kalıpçı ustası olarak çok yoğun çalıştığını, yaş koşulu dışında Yaşlılık Aylığı tahsisine dair diğer kriterlerin gerçekleşmiş olması nedeniyle 03.10.2011 tarihinde sözkonusu hakkını kullanmak isteğiyle işverene başvurduğunu, 05.10.2011 tarihinde iş akdini feshederek kıdem tazminatını talep ettiğini, davalılardan.... hesabına 19.661,45 TL kıdem tazminatı yatırdığını, davacının en son aylık maaşının net 2.300-TL olduğunu, hak ettiğinden çok düşük bir miktarın kıdem tazminatı olarak ödendiğini, ayrıca yasal işçilik haklarının ödenmediğini, milli bayram ve genel tatillerde tam gün çalıştığını, yıllık izinlerinin yasaya aykırı olarak sürekli yıllık 14 gün olarak kullandırıldığını, davacının haftanın 7 günü çalıştığını, haftanın 5 günü 08.30 - 18.15 saatleri arasında, Cumartesi ve Pazar günleri 08.30 - 16.00 saatleri arasında ve çoğunlukla 21.00"e kadar çalışıldığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, Pazar günleri 08.30 - 16.00 saatleri arasında ki çalışmalar için ödeme yapıldığını, Pazar günü çalışması için saat ücretinin yüzde elli fazlasının ödendiğini, ayrıca hafta sonu tatil ücretinin ödenmediğini, işyerinde sosyal hak olarak öğle yemeği verildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı .... vekili cevabında, davacının taleplerini kabul etmediğini, zamanaşımına uğradığını ve davacının tazminatı gerektirir çalışmaları bulunduğu takdirde ispat edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.


    Diğer davalı .....vekili cevabında; davacının işe giriş tarihinin Ağustos 1994 olduğunu, 12.01.2010 tarihine kadar kendi şirketlerinde çalıştığını, şirket ortakları.... ayrılmaya karar verdiklerinde davacının....şirketini tercih ettiğini, bu şekilde diğer davalı .... 12.01.2010"da geçtiğini, son aylık ücretinin net 2.300-TL değil brüt 1.150-TL olduğunu, davacının kıdem tazminatının her iki davalıdaki çalışma süresi hesaplanarak 19.661,45-TL olarak davacının.... hesabına davalı..... ödendiğini, davacının bu doğrultuda 17.10.2011 "de hiçbir alacağı kalmadığına dair ibraname verdiğini, davalı .... "ndeki çalışma süresine ait hakkı da kendisine 20.07.2011 tarihli 3.150- TL lik bir çekle ödendiğini, ayrıca davalılara ait işyerlerinde tüm milli bayram ve genel tatillerde çalışma olmadığını, işler yoğun olduğunda isteyen işçilerin çalıştığını, davacının hak ettiği yasal izinleri kullandığını, öğlenleri 45 dakika yemek molası verildiğini, işler yoğun olduğunda isteyen işçilerin akşam 21.00"e kadar çalıştığını,bunun da ayda en fazla 8 akşam olduğunu, Cumartesi günleri de öğlen 30 dakika yemek molası verilip 13.00- 16.00 arası zamlı fazla mesai ücreti ödendiğini, Pazar çalışmalarının da ayda en fazla ortalama 2 kere olduğunu, dolayısıyla tüm alacaklarının ödendiğini, kendisinin de ödendiğine dair ibraname verdiğini, alacağı olsa dahi geriye doğru 5 yıldan önceki yani 29.11.2006 "dan öncesine tekabül eden kısmının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine,Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
    “Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    Somut uyuşmazlıkta; dosya içeriğine göre davacıya 2008 tarihli ibraname uyarınca 3.150,00 TL izin ücreti ödendiği ve bunun davacının kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.Keza davacı dava dilekçesinde her yıl 14 gün izin hakkını kullandığını belirtmesine rağmen dosyada mübrez son iki yıllık izin belgelerine göre davacıya 21"er gün izin kullandırıldığı tespit edilmiştir.Ayrıca dosyaya sunulan bordrolar incelendiğinde, 2006 yılının 12. ayı, 2007 yılının 08. ayı ve 2008 yılının 9.ayına ait bordrolarda 20 şer gün izin kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
    Gerekirse davacı aleyhine bu olgular nedeniyle 6100 sayılı HMK "nun 169. ve devamı maddeleri gereğince, davacı asil isticvap edilerek , kendisinin kullandığını belirttiği izinlerle kayıtlarda kullanıldığı tespit edilen bu izinlerin aynı olup olmadığı araştırılmalıdır. Davacının hak edipte kullandığı izinler somut ve açık olarak belirlendikten sonra, ödenen 3.150,00 TL "lik izin ücreti alacağının da mahsubu yoluna gidilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.“ gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davacı vekili ve davalı ....vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
    2-Somut uyuşmazlıkta; bozma ilamı sonrasında davacı isticvap edilmiş ve isticvap beyanında; “ben önceki beyanlarımı tekrar ederim her yıl sadece 14 gün izin hakkımı kullandım. Cumartesi Pazarda içinde olmak üzere 14 günden fazla izin kullanmadım. Bana ödenen 3.150,00 TL de 14 günden eksik kullandığım izinlerin karşılığı olarak 14 güne kadar eksik kullanılan izinler süresi üzerinden tahakkuk ettirilen yıllık izin ödemeleridir” demiştir.
    Davacının hizmet süresine göre hak kazandığı toplam izin süresi, 328 gün, davacının isticvap beyanı ve dosyadaki yıllık izin belgelerine göre kullanılan izin gün sayısı ise 252 gündür. Davacının bakiye 76 gün izin hakkı olup, buna göre yıllık izin ücreti hesaplanmalı, fesihten sonra ödenen ve davacının da kabulünde olan 3.150,00 TL, bulunan toplam miktardan mahsup edilerek sonucuna göre yıllık izin ücreti hakkında bir karar verilmelidir.
    Mahkemece yıllık ücretli izin alacağının bu şekilde hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesabı hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi