7. Hukuk Dairesi 2021/781 E. , 2021/1760 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05/10/2018 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair verilen 12/02/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12/10/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ve karşı taraftan davalı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalının 474 parsel sayılı taşınmazda 5/10 payı dava dışı ...’tan satın aldığını, önalım hakkı nedeni ile davalı adına kayıtlı payın tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda,istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter, davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
Somut olaya gelince, davacılar ..., ..., ... ve ..."un dava konusu taşınmazda kendi adına kayıtlı müstakil bir payı bulunmamaktadır. Dava elbirliği mülkiyetine tabi 1/2 paya dayanılarak açılmıştır. Ancak davacıların dayandığı pay üzerinde elbirliği mülkiyeti bulunmasına rağmen elbirliği maliklerinden Hüseyin Tok"un davada taraf olarak yer almadıkları anlaşılmıştır. Bu durumda, elbirliği ortaklarının tamamının muvafakatlarının alınması ya da davaya dahil edilmeleri, mümkün olmaması halinde Türk Medeni Kanununun 640. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması hususlarında davacılara süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 12.10.2021 tarihinde oy çokluğu karar verildi.
KARŞI OY
Davacılar vekili 05/10/2018 tarihli dilekçesinde müvekkilleri ..., ..., ... ve Zeynep Tok"un dava konusu 474 parsel sayılı taşınmazda 1/10 paydaş bulunduklarını, davalının aynı taşınmazdan 06/10/2016 tarihinde pay satın aldığını belirterek bu paya yönelik olarak önalım hakkına dayanarak davalı adına kayıtlı 5/10 hissesinin iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Dosya içinde bulunan tapu kaydına göre 474 parsel sayılı taşınmazın 1/2 pay ile davalı ... adına, 1/10"ar iştirakli payla ..., ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesinin, davacıların tereke adına dava açılmadığı ve iştirakli paydaş Hüseyin"in davada taraf olmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik kararı ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı tasdik eden 17/10/2019 tarihli kararı usule ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan davacı tarafın temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.