Esas No: 1988/1752
Karar No: 1989/1923
Karar Tarihi: 16.10.1989
Danıştay 6. Daire 1988/1752 Esas 1989/1923 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının paydaşı olduğu ruhsatsız yapı için belediye encümeni tarafından alınan yıkım kararının iptali istemiyle açılan davanın İdare Mahkemesi tarafından yapılan incelemesinde, yapıya ruhsat alınması için başvurulduğu ve yapının 10.11.1985 tarihinden önce inşaasına başlandığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Ancak, dosyada bulunan yapı durdurma tutanağına göre, yapının 10.11.1985 tarihinden sonra başlandığı ve yapı durdurma tutanağında belirtilen seviyede kalmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yıkım kararının belediye tarafından alınıp alınmadığı yönünden inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunun söz konusu maddesine göre, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların yıkılacağı ve yıkım masrafının yapı sahibinden tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır. Kararın sonunda ise, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına hükmedilmiştir.
Daire : ALTINCI DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1923
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1752
Karar Tarihi : 16/10/989
3.1.1987 TARİHİNDE DÜZENLENEN YAPI DURDURMA TUTANAĞINDA, BU TARİHTE ONBEŞ ADET TEMEL SÖMELLERİNİN DÖKÜLMÜŞ, ZEMİN KAT TABAN BLOKAJININ YAPILMAMIŞ OLDUĞU BELİRTİLDİĞİNDEN VE 10.11.1985 TARİHİNDEN İTİBAREN YAPININ BİR YILDAN FAZLA BİR SÜREDE AYNI SEVİYEDE KALMASI MÜMKÜN BULUNMADIĞINDAN YAPIYA 10.11.1985 TARİHİNDEN SONRA BAŞLANILDIĞI SONUCUNA VARILDIĞI,ANCAK YIKMA İŞLEMİNİN 3194 SAYILI İMAR KANUNUNUN 32.MADDESİNDE BELİRTİLEN YÖNTEME UYGUN OLUP OLMADIĞININ MAHKEMECE İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Dava, davacının paydaşı bulunduğu, parsel üzerindeki ruhsatsız yapının, 3194 sayılı imar yasasının 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacının ruhsatsız yapı için 2981/3290 sayılı yasa hükümlerine uygun olarak ve süresi içinde ruhsat almak için başvurduğu,bu amaçla yeminli özel teknik büro tarafından yapılan tesbit ve değerlendirme sonucunda, yapının 10.11.1985 tarihinden önce inşaasına başlanıp sömel betonlarının dökülmüş korunması gerekli yapılardan olduğunun tespit edildiği davalı belediye tarafından ise, yapıya sözü geçen tarihten sonra başlandığı yolunda herhangi bir kanıt ve belge ibraz edilmediği, bu durumda imar affından yararlanacak durumdaki yapı hakkında yıkım kararı verilmesine isabet bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiş, karar davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.
2981 sayılı İmar Affı yasasının 3290 sayılı yasa ile değişik 14.maddesinin (f) fıkrasında, 10.11.1985 tarihinden sonra yapımına başlanan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapıların bu yasa hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiş bulunmaktadır. Dosyada bulunan 3.1.1987 günlü yapı durdurma tutanağında, bu tarihte 15 adet temel sömellerin dökülmüş, zemin kat taban blokajının yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Yapının inşaasına 10.11.1985 tarihinden önce başlandığı ileri sürülmekte ise de, bu tarihten itibaren bir yıldan fazla süre geçtiği halde, yapının tutanakta belirtilen seviyede kalmasına olanak bulunmadığından bu iddiaya itibar edilmemiş yapıya bu tarihten sonra
başlandığı sonuç ve kanısına varılmıştır.
Bu durum karşısında konunun, işlemin dayandırıldığı 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi açısından incelenmesi gerekmektedir. Söz konusu Yasa maddesinde ise, ruhsat alınmadan yapıya başlanması veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması halinde, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumunun tesbit edileceği, yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı, durdurmanın yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tebligatın bir nüshasının da muhtara bırakılacağı, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak ilgili idareden mühürün kaldırılmasını isteyeceği, belirtilen süre içerisinde bu yola başvurulmadığı takdirde ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın belediye encümeni veya İl İdare Kurulu Kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılacağı ve yıkım masrafının yapı sahibinden tahsil edileceği kurala bağlanmış bulunduğundan, mahkemece, dava konusu yapının yıktırılmasına ilişkin işlemin anılan Yasa hükümlerine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılmaksızın karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.