3. Hukuk Dairesi 2018/6610 E. , 2019/4786 K.
"İçtihat Metni"Davacı İZSU Genel Müdürlüğü ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğü arasındaki itirazın iptali davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/10/2016 tarihli ve 2015/113 Esas 2016/354 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 20/06/2018 tarihli ve 2018/2181 Esas 2018/6836 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; su abonesi olan davalı kurumun 30/11/2005 tarihinde yapılan sayaç okuma işlemi nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura tutarını ödediğini, ancak davalı kurumun sayacın bulunduğu yeri kilitlemesi nedeniyle bu tarihten sonra sayacın okunamadığını, bu nedenle davalı kuruma aylık 2,91 TL tutarındaki bakım ücretleri ile ağaç bedellerinin tahakkuk ettirildiğini, davalı kurumun talebi üzerine 16/11/2006 tarihinde sökülen sayacın teste gönderildiğini, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlüğünün 30/11/2006 tarihli raporu ile sayacın bozuk olduğunun belirlenmesi üzerine 30/11/2005 ila 31/10/2006 tarihleri arasındaki dönem için geçmiş dönem tüketimleri baz alınarak hesaplanan 38.324,35 TL tutarındaki faturanın davalı kuruma gönderildiğini, ancak davalının 31/12/2007 son ödeme tarihli faturayı ödemediğini, bu nedenle başlatılan takibe de davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; sayaçları zamanında kontrol etmeyen davacı idarenin kusurlu olduğunu, ayrıca uygulanan faizin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce; davalı tarafın sair temyiz itirazları reddedilmiş ve hükme esas alınan raporu düzenleyen mali müşavir bilirkişinin konunun uzmanı olmadığı, bu nedenle yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan davalının ödemesi gereken su bedelinin, sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması hususunda rapor alınması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; bilirkişi raporu aldırılmış ve davanın kısmen kabulü ile takibe vaki itirazın 38.200,41 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 36.001,89 TL işlemiş faiz, 6.480,34 TL KDV tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatının reddine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairemizce; sair temyiz itirazları reddine, bilirkişi raporunda faiz hesabını ödenmesi gereken su bedelinin tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri yerine, sonraki tarihli
yönetmelik hükümlerinde belirtilen faiz oranlarına göre yapılmış olması, ayrıca uzun süre fatura borcu ödenmediği halde aboneliği iptal etmeyen ve takip işlemi başlatmayarak borcun artmasına sebep olan davacının da kusurlu olduğunun düşünülmemesi gerekçeleriyle bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava; davacı idare tarafından, su abonesi olan davalı kurumun kusuru dışında sayacın tüketim kaydetmemesi nedeniyle, önceki tüketim tutarları esas alınmak suretiyle tahakkuk ettirilen faturanın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda; son ödeme tarihi olan 31/12/2007 ila takip tarihi olan 08/05/2012 tarihleri arasında işlemiş faiz, İZSU Tarifeler Yönetmeliğinin 32. maddesine göre belirlenen faiz oranları (31/12/2007-22/12/2010 arası aylık % 2, bu tarihten sonra aylık % 1,40) esas alınarak hesaplanmıştır. Diğer bir anlatımla, işlemiş faiz hesabı yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri esas alınarak yapılmıştır.
Diğer taraftan, dava yukarıda da açıklandığı üzere, davalının aboneliğin iptalini talep etmesi üzerine sökülen sayacın tüketim kaydetmemesi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaya ilişkindir. Bu durumda, davacı idarenin su borcunun artmasına etki eden bir kusuru bulunmamaktadır.
Buna göre, bozma ilamındaki değerlendirmelerin hataya dayalı olduğu belirlenmiştir,
Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu hususlar gözetilerek onanması gerekirken, zuhulen bozulduğu bu defa yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davacı tarafın bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20/06/2018 tarihli ve 2018/2181 Esas 2018/6836 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, 30,40 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.