Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11079
Karar No: 2022/5425
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11079 Esas 2022/5425 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/16 E.  ,  2022/5381 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Aydın 1. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı şirket ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, müvekkili ...'nın davalı ... İnşaat San. Turizm ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerinde 01.02.2001 - 30.10.2010 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II.CEVAP:
    Davalı şirket vekili, 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının, müvekkilinin yanında iş akdi ile çalışmadığını, davacının müvekkilinin yanında çalıştığı yönünde davacı tanıklarının kısmi beyanları dahi davanın hak düşürücü süre nedeni ile açılmasına engel teşkil ettiğini, öncelikle hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle, aksi durumda davacının müvekkili ile hiçbir iş akdi olmadığı dikkate alınarak davanın reddini talep etmiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili, davanın, sigortalının işten ayrıldığı tarihi takip eden beş yıl içerisinde açılması gerektiğini, bu bakımdan, beş yıllık süre dışında kalan talebin hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, Kurum kayıtlarının incelenmesinde davacının dava konusu dönemde Kuruma bildirilen çalışmasının bulunmadığını, Kurum kayıtları resmi ve yazılı belge niteliğinde olup aksinin aynı nitelikte yazılı delillerle olması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III.MAHKEME KARARI
    A.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
    Davanın kabulü ile;
    1-Davacının, davalı ... İnşaat Sanayi Turizm ve Ticaret Limited Şirketinin ... Yapı Kooperatifine ait inşaat işi işyerinde 01/02/2001-30/08/2003 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 930 gün çalıştığı , 01/09/2003-30/10/2010 tarihleri arasında 63/b kapsamında SGDP tabi 2580 gün çalıştığı, bu çalışmalarının davalı kuruma bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
    B.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesi, “…Davacının isteminin, 506 sayılı Yasa’nın 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti olmadığı, vekili marifetiyle 20/12/2016 tarihli celsede, 63/B kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışmanın tespitini talep ettiği görülmektedir. Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışma sürelerinin 506 sayılı Kanuna göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği hususu gözetilerek davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle,
    Davalı vekili ve fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; Aydın 1. İş Mahkemesi'nden verilen 01.07.2021 tarih, 2021/6 Esas ve 2021/222 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 hükmü gereğince kaldırılmasına,
    Davanın kısmen kabulü ile,
    Davacının davalı işverene ait, 1012728 009 sicil sayılı işyerinde, dönemin asgari ücreti ile, 01/02/2001-30/08/2003 tarihleri arasında, iş sözleşmesine bağlı olarak çalıştığının tespitine,
    Davacının fazlaya dair talebinin reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davacının 01.09.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığını, davacının 01.09.2003-30.10.2010 tarihleri arasındaki çalışmasını 63/B kapsamında SGDP tabi çalışma olduğunu talep ettiklerini, Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kısmi red kararının hukuka aykırı olup, bozulmasını talep etmiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili, kurum kayıtları resmi ve yazılı belge niteliğinde olup, aksi aynı nitelikteki yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, çelişkili tanık beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kararın bozulmasını istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacının, müvekkile ait işyerinde çalışmadığının ispatı teknik olarak zaten mümkün olmadığını, dosyaya sunulan beyan ve tanık ifadelerinde davacının inşaata konu adreste ikamet ettiğinin tespit edildiğini, müvekkilimin sigortasız bir işçi çalıştırması hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bunun yanında çalıştığını iddia ettiği yıllarda işyerinde bir faaliyet olmaması da davacının yalan beyanda bulunduğunu kanıtladığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı şirket ve feri müdahil Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde,
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 63/A bendi hükmüne göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmektedir. Ancak aynı Kanunun 63/B bendi kapsamında sigortalının istemi bulunması halinde sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenerek veya sigortalı adına tüm sigorta kollarından prim ödenmesi durumunda bunun sigortalının aylığı kesilmeden çalışma tercihini gösterdiği kabulüyle aylığı kesilmeden çalışmaya devam etmesi mümkündür.
    Öte yandan; davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’nci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’ncu maddesi olup; anılan Kanunun 6’ncı maddesi gereği sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Sigortalı ister sosyal güvenlik destek primi, isterse tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışsın, Kanunun öngördüğü belli bir sosyal güvenlik kuruluşu sigortalısı olması, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilmez ve kaçınılmaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü yaratır. Bu statüye Kurumun prim tahakkuk ettirmesi, sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması halinde kendisi ya da hak sahiplerine gelir bağlanması gibi çeşitli sonuçlar bağlanmıştır. Bu sonuçlar kapsamında davacının bildirim yapılmayan dönemlerdeki çalışmalarının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu ve aksinin kabulü halinde yaşlılık ya da emekli aylığı alan kişilerin sigortasız çalıştırılabileceği gibi sosyal güvenlik hakkının zorunlu ve vazgeçilemez niteliğine aykırı bir sonuç çıkacağı açıktır.
    Mahkemece, davacının 01.09.2003 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığı, 20.12.2016 tarihli celse de davacı vekilinin alınan beyanında, davacının çalışmalarını 506 Sayılı Kanunun 63/B kapsamında sosyal güvenlik destek Primine tabi çalışma olarak tespitini talep ettiği, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yaşlılık aylığı bağlanan 01.09.2003 tarihi sonrası talep konusu edilen dönem yönünden davacının, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmalarının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... İnş. San. Turizm ve Tic.Ltd.Şti.'nden alınmasına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi