Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10035
Karar No: 2019/4780
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/10035 Esas 2019/4780 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/10035 E.  ,  2019/4780 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hüküm, davalılardan ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 26/02/2019 tarihinde taraflardan kimsenin gelmediği, sonrasında Dairemizce gönderilen yazı üzerine mahkemece eksikliğin giderildiği anlaşılmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davaya konu taşınmazı, dava dışı kiraya verenlerden 01/01/2009 tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira sözleşmesi devam ederken davalılar ile imzaladığı 04/12/2012 tarihli sözleşme ile kiralananda faaliyet gösteren ticari işletmesinin devri ile adi ortaklık kurulması hususunda anlaştıklarını, aynı sözleşmeyle kira sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken kira bedellerinin de davalılar tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin eki olan kira sözleşmesinde yıllık kira bedellerinin dört eşit taksitte Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarının ilk üç günü içinde dava dışı kiraya verenlerin hesabına yatırılacağına dair hükmün yer aldığını, sözleşmeye konu işletmenin davalılara devir ve teslim edildiğini, davalılar tarafından kiraya verenlere bir kısım kira bedellerinin ödendiğini, ancak davalıların Temmuz-Ağustos-Eylül 2013 dönemlerinde ödeneceği kararlaştırılan toplam 45.300 TL kira parasını ödememeleri nedeniyle kendisinin ödemek zorunda kaldığını, ödediği kira parasının tahsili için başlatmış olduğu takibe davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; davalıların takibe vaki itirazlarının iptalini ve icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep etmiştir.
    Davacı, birleşen ... Esas sayılı davada; davalıların 04/12/2012 tarihli sözleşme uyarınca 15/06/2013 ve 15/07/2013 tarihlerinde 12.500"er TL olarak ödemeleri gereken toplam 25.000 TL devir bedelini ödemediklerini, bu nedenle başlatttığı takibe davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; davalıların takibe vaki itirazlarının iptalini ve icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep etmiştir.
    Davalı ...; davacı ile imzalamış olduğu sözleşmenin karşılıklı borç yükleyen atipik bir sözleşme olduğunu, sözleşme ile davacı tarafın kiracı sıfatıyla bulunduğu dava konusu yerdeki işyeri için mal sahipleri ile yaptığı sözleşmeye kendisini ve diğer davalıyı dahil edeceği, mal sahipleri ile sözleşmenin 5 yıl daha uzatılması konusunda anlaşacağı ve bu edimlerinin karşılığında sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen ödemelerin yapılacağı, tüm bunların yanı sıra taraflar arasında adi ortaklık kurulmuş olacağı, bu adi ortaklığın işletmeyi işleteceği hususlarının kararlaştırıldığını, ancak davacının sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin kurulması aşamasında hakkında kiralayan tarafından açılmış olan tahliye davasını gizlemek suretiyle kendisini aldattığını savunarak, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
    Davalı ...; davacının sözleşmeden doğan kendi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle kendisinden edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; sözleşme metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kiralanan yerin kira bedellerinin sözleşme yürürlükte olduğu sürece, diğer bir deyişle kullanıldığı sürece davalılar tarafından ödenmesi gerektiği, ancak sunulan dekont örnekleri ve banka kayıtları ile Bodrum 2. İcra Müdürlüğü"nün 2011/5927 Esas sayılı dosyasında yer alan ödemeye dair beyanlar gereğince, takip ve dava konusu olan 3 aylık kira bedellerinin dava dışı mal sahiplerine davacı tarafından ödendiği, davalıların da ödemeye dair itirazlarının olmadığı, sözleşmenin imzalanması ile işletmenin davalılara fiilen devredildiği ve davalılarca işletilmeye devam edildiği, dava konusu dönemlerde de davalılar tarafından kullanıldığı, bu nedenle kira bedelinden davalıların sorumlu olduğu, sözleşme daha sonra feshedilse bile bu 3 aylık dönemde davalıların işletmeyi kullandıkları nazara alındığında yine ödeme sorumluluklarının devam ettiği, takip tarihi öncesinde davalıların temerrüde düşürülmemiş olması ve sözleşme gereğince belirlenmiş bir kesin vade olmaması sebebiyle işlemiş faiz isteğinin yerinde olmadığı, davalıların borçlu olduklarını ve borç miktarını açıkça bilmelerine rağmen icra takibine itiraz etmelerini haksız ve takibi sürüncemede bırakma amacı taşıdığı, birleşen dava hakkında ise ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği, bu nedenle birleşen davanın 15/12/2015 tarihli celsede işbu davadan ayrılmasına karar verildiği gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile davalıların takibe vaki itirazlarının asıl alacak yönünden iptaline, takibin 45.300 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına, asıl alacağın % 20"si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, özellikle birleşen davanın 15/12/2015 tarihli celsede asıl davadan ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmesine, ayrıca bu hususa hükmün gerekçe bölümünde yer verilmiş olmasına rağmen, hükmün başlık bölümünde birleşen davanın yazılmasının, yine hüküm fıkrasında birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmış olmasına göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, devir sözleşmesi uyarınca davalılar tarafından Temmuz, Ağustos ve Eylül 2012 aylarında ödenmesi gereken 9 aylık kira bedelinin davacı tarafından ödendiğinden bahisle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Taraflarca imzalanan 04/12/2012 tarihli sözleşmenin 4.2 maddesinde; sözleşme yürürlükte olduğu dönem süresince, davacı tarafından kiralanan taşınmaza ait kira bedellerinin davalılar tarafından ödeneceği hükmü yer almaktadır. Aynı sözleşmenin 10. maddesi uyarınca eki sayılan kira sözleşmesinde ise; taşınmaza ait kira bedellerinin, dört eşit taksitte Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında kiralayanların banka hesabına yatırılacağı kararlaştırılmıştır.
    Ancak, davalılar tarafından davacı aleyhine sözleşmenin ihlal edildiği iddiasıyla Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada (...davalı ..."nin kira sözleşmesinin 5 yıl daha uzatılması edimini yerine getirmediği, 04/12/2012 tarihli sözleşme sebebiyle davacılar ... ve ..."ın 07/06/2013 tarihinde işyeri kira bedeli olarak ödemiş oldukları 15.050 TL ile işyerindeki mevcut tadilat tutarı olan 8.500 TL olmak üzere toplam 23.550 TL zarara uğradıkları, ayrıca davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmede belirtilen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu...) gerekçesiyle 30/11/2015 tarihli ve ... Esas 2015/467 Karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince sair temyiz itirazları reddedilerek sadece cezai şartın tenkisi gerekip gerekmediğinin tartışılmadığı gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak 27/04/2018 tarihli ve 2018/70 Esas 2018/86 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 17/10/2018 tarihinde kesinleştiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
    Bu durumda, mahkemece; taraflar arasında Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada davacının 04/12/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğinin saptandığı, bu nedenle davalılar tarafından Haziran 2016 tarihinde ödenilen üç aylık kira bedelinin davacıdan tahsiline karar verildiği, dolayısıyla bu olguların işbu davada kesin delil teşkil edeceği gözetilerek; kendi edimini yerine getirmeyen davacı tarafın, davalı tarafın edimini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalılardan ..."in sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davalılardan ... yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."e verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi