Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, taşkın haciz işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Mahkemenin 28.01.2019 tarih 2016/317 E. 2018/315 K. sayılı Ek kararı ile 31.12.2010 tarihine kadar süreli vekaletin yenisi ikmal edilmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin ve dosyada yetkisi bulunan diğer davacı vekillerinin dosyadaki temsil yetkisinin kaldırılmasına dair karar verildiği anlaşılmış ise de, dosya kapsamında davacı şirket tarafından 30.05.2011 tarihinde aynı vekile verilmiş geçerli bir vekaletnamenin bulunduğu belirgin olduğundan, söz konusu ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına,
2-Dava dosyası incelendiğinde, Dairemizin son bozma ilamında, “söz konusu villanın satımı sonrası Kurum icra dosyası hesabına geçen miktar (149.854,89 TL) ile 03.06.2009 tarihinde haczi yapılan ve Kurum tarafından 1.290.000,00 TL olarak değer biçilen menkul malların bilirkişi marifetiyle tespit edilen değeri toplamından, davacı şirketin Kuruma olan borcunun mahsubu ile kalan miktara göre hüküm kurulması gerekmektedir.” hususları belirtilmiş ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda bir değerlendirme yapılmış ise de, hacze konu malların yerinde bulunmadığı gibi nerede olduğunun da bilinmediği dosya kapsamından anlaşılmakla, artık dava konusu haciz işleminin imkansız hale geldiği belirgin olduğundan, mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.