Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3-2, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm,sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde de belirtildiği üzere, sanığın yokluğunda verilen kararın, bilinen en son adresine yapılması, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adrese tebligat yapılamaması halinde ise adres kayıt sistemindeki adresin bilinen en son adres olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılması gerekmekte olup, incelemeye konu olayda; sanığın yokluğunda verilen kararın, 22/06/2015 tarihinde yakalanması sonucu alınan savunmasında beyan ettiği adrese yapılan tebligatın sanığın taşınması nedeniyle iadesi üzerine, sanığın mernis adresine yapılan tebligatın ise yine iade edildiği, bununla birlikte sanığın yakalanması sonucu alınan savunmasında belirttiği adrese 7201 sayılı Yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu anlaşılmakla tebliğnamede sanığın süresinde temyiz isteminde bulunmadığı görüşüne iştirak edilmeyerek sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/1538 E. 2013/1140 K. sayılı ilamında TCK"nın 86/2, 3-a. maddesi gereğince 5 ay erteli hapis cezasına ilişkin mahkumiyetinin daha ağır cezayı içermesi sebebiyle tekerrüre esas alınması gerekirken, yazılı şekilde,...Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/105 E. 2011/379 K. sayılı ilamındaki 1000 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyetin tekerrüre esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Olay günü, sanığın yüksek sesle ve zikzaklar çizerek araç kullanması üzerine kolluk görevlilerince yapılan kontrolde 1,47 promil güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak nitelikte alkollü araç kullandığının tespit edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın aleyhine verilen kararın bozulmasına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.