5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14842 Esas 2020/3443 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14842
Karar No: 2020/3443
Karar Tarihi: 06.05.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14842 Esas 2020/3443 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir sanık hakkında yapılan 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan verilen beraat hükmünü onaylamıştır. Ancak, sanığın kullanmış olduğu nakil aracının müsaderesine ilişkin verilen kararın incelenmesine oy birliğiyle karar verilmiştir. Yerel Mahkeme, sanığın kullanımındaki nakil aracının kanunun ilgili maddelerindeki şartları karşılamadığı gerekçesiyle iadesine karar vermiştir. Ancak, bu iade kararının kesinleşmesinin uzun bir sürece mal olacağı ve hukuka aykırı keşif oluşturacağı gerekçesiyle, Yargıtay'ın müsadereye ilişkin davanın incelenmesine karar verilmiştir. Sanığın mahkumiyet kararına ilişkin ise, daha sonra çıkarılan bir kanunla getirilen hükümler de dikkate alınarak bozma kararı verilmiştir. Bu hükümler, yararına olan cezaların indirilebileceğini belirten bir düzenlemeyi içermektedir (saçma ceza uygulaması istemeyen bir kanun kısacası). İlgili kanun maddeleri, 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" hükmü ile 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddesinin 2. fıkrasıdır.
19. Ceza Dairesi         2019/14842 E.  ,  2020/3443 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    I-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Nakil aracının müsaderesine yer olmadığına yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    II-Nakil aracının müsaderesinin reddi kararı bakımından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
    Yerel Mahkemece, mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, 2 numaralı bozma kararıyla birlikte, aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalmayacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldırdığı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, müsadereye ilişkin davanın esas hükümden ayrı olarak incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesinde gösterilen gerekçeler yerinde görüldüğünden, katılan vekilinin temyiz talebinin reddine, HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine 5607 sayılı Kanun"un 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının yerel mahkemece belirlenmesi ve sonucuna göre uygulama yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca HÜKMÜN, sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.