22. Hukuk Dairesi 2012/14170 E. , 2013/3279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 07.07.2004-13.10.2010 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığını, iş akdinin işverence haksız feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapmasına ve hafta tatillerinde, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının görevini gereği gibi yerine getirmeyerek işvereni zarar uğrattığını, 12.10.2010 tarihinde iş yerinde gerçekleştirilen toplantı sırasında davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanına hakaret ettiğini, bu nedenle iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesinin (b)-(ı) alt bentleri gereğince haklı sebebe dayanılarak feshedildiğini, dava konusu işçilik alacaklarının zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davacının iş yerinde fazla çalışma yaptığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı taraflar temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, 2008 yılı sonrasında gerçekleşen çalışma döneminde fazla çalışma yapmadığı davacının da kabulündedir. Ancak, 2008 yılından önceki çalışma döneminde davacının hafta içi içi 5 gün 08.30- 18.00, Cumartesi günleri ise 08.30- 16.00 saatleri arasında çalıştığı tanık beyanı ile doğrulanmıştır. Davacı tanığının bu beyanı esas alındığında, anılan dönemde ara dinlenmeler düşüldükten sonra davacının haftada 49.5 saat çalışarak ve 4.5 saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı işveren tarafından 2008 yılından önceki çalışma dönemine ilişkin ibraz edilen ücret bordroların bir kısmında fazla çalışma ücret tahakkuku bulunmamaktadır. Davacının tanık beyanları ile fazla çalışma yaptığını ispatladığı 2008 yılı öncesindeki çalışma dönemi yönünden fazla çalışma ücretinin ödenmediği aylar için hesaplama yapılarak, anılan talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine hükmedilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.