Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14149
Karar No: 2013/3277

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14149 Esas 2013/3277 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/14149 E.  ,  2013/3277 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı ... ve ....i. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 23.05.2009-05.011.2009 tarihleri arasında asıl işveren olan ... A.Ş "ne ait işyerinde, alt işveren olan diğer davalı şirketlere bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına ve hafta tatilleri ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı ... A.Ş vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını ulusal bayram genel tatil günleri ile hafta tatillerinde de çalışmadığını, davacının hak kazandığı yıllık izinlerinin 2001, 2002 ve 2003 yıllarında kullandırıldığını, 2004 yılından sonra ise yıllık izin ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
    Davalı ... İnş. Nak. Tur. Güv. Sis. San. Tic. Ltd. Şti vekili davacı ile müvekkili şirketi arasında belirli süreli iş sözleşmeleri imzalandığını, iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini, müvekkili şirket tarafından ihalenin alındığı ilk yıl için davacıya izin ücreti ve kıdem tazminatının ödendiğini, işyerinde fazla mesai yapılmadığını, hafta tatillerinde çalışmadığını, davacının ulusal bayram genel tatil günlerinde yapmış olduğu çalışma ücretlerinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar ... Servis Nak. Tem. ve .... Ltd. Şti. ile ... Ürünleri ve Temizlik işleri San.Tic. Ltd. Şti."ne dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, bu davalılara duruşmalara katılmayarak davaya da cevap vermemişlerdir
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverenler tarafından haksız feshedildiği, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı, hafta tatilleri ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığına ilişkin iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı, işverenler tarafından bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödendiğine ilişkin delil ibraz edilmediği, davacının kullandırılmayan yıllık izinlerini bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı ... A.Ş. ve davalı ... İnş. Nak. Tur. Güv. Sis. San. Tic. Ltd. Şti vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
    2-Davalı İzeydaş A.Ş "nin temyiz itirazları yönünden;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. madde 1. fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Yine geçici 1. madde 2. fıkrasına göre; “Bu Kanunun, senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz.”
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. madde yollaması ile aynı kanunun 426/D maddesi gereğince işlem yapılması ve yedi günlük kesin süre verilmesi gerekir. Sekiz günlük süre içinde temyiz edilmeyen(HUMK.432-426/F), temyiz defterine kaydı yapılmayan(HUMK. 432-426/C) veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan(HUMK. 432-426/D) kararlar kesinleşmiş olur.
    Mahkemece 27.03.2012 tarihli celsede tefhim edilen kısa karar davalı İzeydaş A.Ş"nin yokluğunda verilmiş olup, gerekçeli karar davalı vekiline 25.05.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir Davalı İzeydaş A.Ş tarafından sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 04.07.2012 tarihinde karanı temyiz edildiği temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, bu davalının temyiz talebinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. madde yollaması ile aynı kanunun 426/F maddesi gereğince süre aşımı sebebiyle REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir .
    3- Davalı ... İnş. Nak. Tur. Güv. Sis. San. Tic. Ltd. Şti."nin temyiz itirazları yönünden;
    a-)Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir.
    4857 sayılı Kanun"un 24. maddesinde işçinin haklı fesih halleri düzenlenirken (II) bendinin (f) alt bendinde son cümle olarak “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklinde ifadeye yer verilerek, çalışma koşullarının uygulanmaması durumu işçinin haklı fesih nedenleri arasında yerini almıştır.
    Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren tarafından dosya içerisine ibraz edilen 30.04.2007 tarihli el yazısı ile düzenlenmiş istifa dilekçesinde, davacının sözleşme ile aylık 700,00 TL olarak belirlenen ücretinin, 600,00 TL düşürülmesi sebebi ile ayrılmak istediğini beyan ettiği görülmektedir. Davacı, her ne kadar dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüş ise de, 28.06.2010 tarihli dilekçesi ile ücretinin düşürülmesi sebebi ile iş sözleşmesini kendisinin sona erdirdiğini beyan etmiştir .
    Dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarının incelenmesinde, davacıya 2006 yılında aylık brüt 978,00 TL ücret ödendiği, 2007 yılı Nisan ayı itibari ile ücretinin aylık brüt 847,00 TL düşürüldüğü görülmektedir. Bu durumda, çalışma koşullarının uygulanmaması sebebi ile 4857 sayılı Kanunu"nun 24 /II maddesinin (f) bendine göre davacı işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı sabittir Ancak; ihbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması sebebiyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinden ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir .
    b-)Davacının iş devam ederken 30.06.2006 tarihinde, davalı şirket ile asıl işveren arasındaki ilk ihale dönemi sonunda, davacıya 1.061,24 TL kıdem tazminatı ve 1.061,24 TL yıllık izin ücreti ödendiği dosya içerisine ibraz edilen ve davacı tarafından itirazi kayıtsız imzalanmış olan ibraname ile sabittir. Miktar içeren ibra sözleşmeleri ile kısmi ödeme hallerinde, yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmelidir. Davacının hak kazandığı kıdem tazminatı ve yıllık izin ücret alacaklarından ibranamede gösterilen miktarların mahsup edilmemesi de hatalı olup, bu husus ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi