21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2256 Karar No: 2018/8237 Karar Tarihi: 14.11.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2256 Esas 2018/8237 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ve davalı temsilcilerinin temyiz başvurusu, temyiz kesinlik sınırını aşmadığı için reddedilmiştir. Temyiz kesinlik sınırı, kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemeyecek miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan nihai kararları kapsar. Kanunun 362/2 maddesinde ise, alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirleneceği ve asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı olmadığı belirtilmektedir. Mahkeme kararının temyiz itirazının reddedilmesi ve temyiz harcının iadesini isteyen kanun maddeleri 6100 sayılı HMK'nun 362/1-(a) ve (2), 366 ve 352'dir.
21. Hukuk Dairesi 2017/2256 E. , 2018/8237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA K A R A R Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/2 maddesinde ""Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir "" denilmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 02.12.2016-31.12.2016 tarihleri arasında 40.000TL, 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında 41.530,00TL, 01.01.2018 tarihinden sonra verilen kararlar için 47.530,00TL"dir. Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 100TL maddi, 15.000TL manevi ve ıslah dilekçesinde ayrıca 19.467TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu, mahkemece verilen 25.10.2016 tarihli kararda toplam 19.567TL maddi, 5.000TL manevi tazminata hükmedildiği, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince verilen 12.01.2017 tarihli kararda tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve bu kararın yine taraf vekillerince temyize getirildiği anlaşılmaktadır. Davacı için hüküm altına alınan ve reddedilen miktarlar yönüyle maddi ve manevi tazminat tutarlarının, karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 41.530,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı H.M.K."nun 362/1-a ve (2), 366 ve 352. maddeleri uyarınca reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, temyiz edilen miktar temyiz kesinlik sınırı kapsamında kaldığından REDDİNE, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.