Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1205
Karar No: 2018/1305
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/1205 Esas 2018/1305 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/1205 E.  ,  2018/1305 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; davacının davalı işyerinde 25/01/2005-15/11/2012 tarihleri arasında çalıştığını, haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, fesih tarihinden geriye doğru son 2 yıl pazar günleri hariç 08.00-15.00 arası ve tüm hizmet süresi boyunca da dini bayramların 1.günü hariç olmak üzere tüm bayram günleri ve resmi bayramlarda çalıştığı halde, fazla mesai, hafta sonu çalışması, bayram çalışması ve diğer hak alacaklarının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, son 4 aylık maaş alacağını alamadığını, alacaklarının ödenmesi için davalı şirkete noterden ihtarname çektiğini, ancak olumlu karşılık verilmediğini, aylık maaşının brüt 1.600TL olduğunu, öğle yemeğinin işverence verildiğini iddia ederek; ücret alacağı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı yanca süresinde cevap verilmemiştir ancak yargılama aşamasında davalı vekili özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının başka bir iş bulduğu için işten ayrıldığını kıdem tazminatına hak kazanamadığını, davacının izinlerini kullandığını, fazla mesai genel tatil ve hafta tatili çalışmaları ile ilgili iddiaları kabul etmediklerini, nadiren bu günlerde çalışma yapılsa veya fazla mesai yapılsa bile karşılığının ödendiğini, savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine 7. Hukuk Dairesinin 2014/3376 Esas, 2014/10486 Karar sayılı ve 12/05/2014 tarihli ilamı ile özetle ve sonuç olarak; “ Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında ücret alacağı, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenip ödenmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içerisinde 06.05.2011 tarihli 1.170,00 TL, 25.03.2011 tarihli 901,00 TL, 25.03.2011 tarihli 270,00 TL, 04.03.2011 tarihli 1.000,00 TL, 19.01.2011 tarihli 145,00 TL, 07.12.2010 tarihli 400,00 TL, 05.11.2010 tarihli 1.017,00 TL, 07.10.2010 tarihli 1.042,00 TL, 07.09.2010 tarihli 1.097,00 TL, 29.07.2010 tarihli 500,00 TL, 18.06.2010 tarihli 676,00 TL , 29.04.2010 tarihli 947,00 TL 25.03.2010 tarihli 824,00 TL 23.02.2010 tarihli 115,00 TL, 03.02.2010 tarihli 80,00 TL ve 03.02.2010 tarihli 500,00 TL tutarında ve davacı tarafından imzalı tediye makbuzları bulunmaktadır. Bu makbuzların bir kısmında ödemenin neye ilişkin olduğu belirtilmiş, bir kısmında ise belirtilmemiştir. Mahkemece, banka ve bordro kayıtları dikkate alınmış ancak dosya içerisinde bulunan bu tediye makbuzları irdelenmemiş, makbuzlarının hangi alacaklara ilişkin olduğu netleştirilmediği gibi, makbuzlar ve altındaki imzaya karşı davacının beyanı da alınmamıştır. Mahkemece, sözü edilen tediye makbuzlarının hangi alacaklara ilişkin olduğu taraflardan sorulmak suretiyle netleştirilmeli, davacı isticvap edilerek kendisine dosya içerisinde bulunan tediye makbuzları tek tek gösterilmek suretiyle makbuzlara ve altındaki imzaya karşı diyecekleri sorulmalı ve sonucuna göre gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle bir karar verilmelidir.
    Taraflar arasında yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı da uyuşmazlık konusudur.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez.
    Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdemine göre 110 gün yıllık izin hakkı bulunduğu, davalı tarafından yıllık izinlerin kullandırıldığının ya da ücretinin ödendiğinin yöntemince ispatlanamadığı gerekçesiyle 110 gün karşılığı yıllık izin ücreti hesaplanmış, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Ne var ki; Dairemizin 2014/3375 Esas sayılı dava dosyasında tanık olarak dinlenen davacı ..., "" ...davacı da ben de çalıştığımız dönemde iki kez yıllık izne ayrıldık, bu izinlerimizi de tam olarak kullanamadık..."" şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece, davacıya bu beyanı sorulup açıklattırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacının çalıştığı tüm dönem boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek hüküm kurulması isabetsizdir” gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dava belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit kısmi eda davası olarak açılmış olup, bu dava türü bakımından faiz başlangıcına ilişkin Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olmakla birlikte, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında bu durum bozma nedeni yapılmadığından oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle, bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.


    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
    3-Somut uyuşmazlıkta; davacı isticvabı sırasındaki beyanında, 1.050,00 TL’lik ücret ödemesini kabul ettiği halde ücret alacağında, mahsubun 1.050,00 TL yerine 650,00 TL olarak yapılması hatalıdır.
    4-Yine davacı isticvabı esnasında iki defa yıllık izin kullandığını kabul etmiş, birinde 2 gün, diğerinde 3 gün yıllık izin kullandığını açıklamıştır. Ancak dosyada mevcut imzalı izin belgelerine göre, davacının ilk iznini 04/05/2009-20/05/2009 tarihleri arasında, diğerini ise 19/06/2009-01/07/2009 tarihleri arasında kullandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi 04/05/2009-20/05/2009 tarihleri arasında kullanılan izni, anlaşılamayan bir sebeple 5 gün olarak kabul etmiştir. 04/05/2009-20/05/2009 tarihleri arası kullanılan izin, iş günü hesabıyla 14 gün olup, davacının toplamda 25 gün izin kullandığı anlaşılmakla, bakiye izin ücreti hesabının buna göre yapılması için hükmün bozulması gerekmiştir.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi