5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/26027 Karar No: 2016/10810 Karar Tarihi: 30.05.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/26027 Esas 2016/10810 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2015/26027 E. , 2016/10810 K. "İçtihat Metni"
TARİHİ : 06/08/2015 NUMARASI : 2014/1025-2015/492
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü rezervuar alanı olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü rezervuar alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın kıymet takdir tutanağında kuru olarak değerlendirildiği hususu da dikkate alındığında yüzölçümü itibariyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sınırında bulunan derenin taşınmazın tamamının sulanmasına yetip yetmeyeceği, hangi su kaynağından ve ne şekilde sulandığı ayrıntılı olarak belirtilmeksizin, sınırındaki dereden sulandığı belirtilmek suretiyle sulu tarım arazisi olarak kabul edilmiş ve sulu arazide yetişen ürünlere göre bedel belirlenmiştir. Bu itibarla mahallinde yeniden keşif yapılarak sulu tarım arazisi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazdan daha önce TEK lehine kurulan irtifak hakkı nedeniyle bu taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğü oran ve miktarı belirlenerek tespit edilen taşınmaz bedelinden düşülmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.