
Esas No: 2021/11870
Karar No: 2022/5448
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11870 Esas 2022/5448 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ve yakınlarının maddi ve manevi zararlarına ilişkin davanın temyiz kararını verdi. Davacıların manevi tazminat taleplerinin bir kısmı reddedilirken, sigortalı ve ailesi lehine kısmi tazminat verildi. Temyize konu olan taleplerin tutarı, iş mahkemelerinin kararlarının kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kaldığından, temyiz itirazları kesinlik nedeniyle reddedildi. Söz konusu durum, HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca belirlenmiştir. Bu maddeye göre, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararları temyiz edilemez. Ayrıca, HMK Ek madde 1 hükmü uyarınca, parasal sınırların her yıl yeniden değerleme oranında artırılması gerektiği belirtilmektedir.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
No : 2021/1050-2021/1132
İlk Derece
Mahkemesi :Samsun 2. İş Mahkemesi
No :2019/299-2019/823
Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle sigortalının ve yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
Dairemizce verilen bozma kararına uyan Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince hükümde belirtilen gerekçelerle davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında kısmen kabul ve redde ilişkin karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince verilen kararın davacılar ve davalı taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Davacılar vekilinin müvekkillerinin manevi tazminat istemlerinin reddolan kısımlarına ,davalı vekilinin davacı ..., ..., ... ve ... lehlerine hükmedilen manevi tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL, 01.01.2021 tarihi sonrası için 78.630,00 TL’dir.
Somut olay incelendiğinde, davacılar vekilinin birleşen dava dosyasında müvekkili sigortalı ... lehine 150.000,00 TL, Eş ... lehine 75.000 TL, Çocuklar ... , ... ve ... lehine ayrı ayrı 25.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin iş bu temyize konu 24.09.2021 tarihli kararında manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile sigortalı ... lehine 80.000,00 TL, Eş ... lehine 40.000 TL, Çocuklar ... , ... ve ... lehine ayrı ayrı 7.500 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alındığında, davacıların reddolan manevi tazminat istemleri ile davacılardan ..., ... , ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminatların diğer hükümlerden bağımsız olarak Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan 78.630,00 TL’lik temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmakla davacılar ve davalı vekilinin anılan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2- Davacılar vekilinin müvekkili ... yönünden reddolan maddi tazminat istemine, Davalı vekilinin ise davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, davalıdan fazla tahsil edilen harcın istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 12.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.