Esas No: 2022/170
Karar No: 2022/5391
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/170 Esas 2022/5391 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/170 E. , 2022/5391 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No : 2020/26-2021/1386
İlk Derece
Mahkemesi : Bakırköy 18. İş Mahkemesi
No : 2016/223-2019/305
Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı asil, davalıya ait iş yerinde 01/01/2013-01/05/2015 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığını, ancak davalı tarafça başka işyerlerinden sigortalı gösterildiğini, keza çalışmalarının eksik bildirildiğini, sigorta primlerinin de eksik ödendiğini ve hizmet süresinin fiili duruma uygun olmadığını ileri sürerek, sigortalı çalışma sürelerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren davaya cevap vermemiştir.
Feri müdahil SGK vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, Kurum kayıtlarının aksinin eş değer nitelikte resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile; Kuruma bildirilen süreler dışlanarak, ... ve ... sicil numaralı iş yerlerinde; 06/01/2014-30/06/2014 tarihleri arasında 175 gün, günlük 35.70 TL, 01/07/2014-31/12/2014 tarihleri arasında 180 gün, günlük 37.80 TL ücretle 506 sayılı kanuna tabi çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dinlenen tanıkların beyanları, hizmet döküm cetvelleri ve dosya kapsamında toplanılan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı işverene ait ... ve ... sicil numaralı iş yerlerindeki çalışmasının 22.08.2013-08.12.2015 tarihleri arasında aralıksız sürdüğü, ancak 06.01.2014-31.12.2014 tarihleri arasındaki çalışmasının kuruma bildirilmediği ve bu dönemki çalışmasının da davalı işverenin yanında geçtiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davacının davasının kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön görülmediğinden, davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmadığı ve feri müdahil kurum aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmediği de gözetilmek sureti ile feri müdahil SGK vekilinin istinaf isteminin reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Fer’i müdahil SGK vekili, hak düşürücü süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, gerçek ve fiili çalışma olgusunun somut delillerle ispat edilemediğini, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, temyizen bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip iş yerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
İnceleme konusu eldeki davada, davacı davalıya ait iş yerinde 01/01/2013-01/05/2015 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup, hüküm kurmaya elverişli değildir.
1- Karar başlığında davalı taraf sıfatıyla iki davalı gösterilmiş olmasına rağmen, davalı ... Ltd. Şti. yönünden hüküm kurulmuş olup, diğer davalı ... yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, mahkemece öncelikle ... Ltd. Şti.’nin unvan değişikliğine gidip gitmediği araştırılmalı, unvan değişikliği halinde buna ilişkin belgeler ilgili ticaret sicil müdürlüğünden temin edilmeli, ... isminde bir şirketin varlığı Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından usulünce araştırılmalı, davacının işvereninin kim olduğu net olarak belirlendikten sonra HMK’nın 124. maddesi gereğince husumet yönetilerek davaya dahil edilmelidir.
2- Mahkemece kabule karar verilen dönem yönünden re'sen araştırma ilkesi çerçevesinde; dosyada mevcut bordrolar nazarında, yeteri kadar bordro tanığı resen tespit edilerek dinlenilmeli, dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri temin edilerek beyanlarının doğruluğu denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde bu çelişki giderilmeli, böylece uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O hâlde, fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.