Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16009 Esas 2019/7052 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen 06.11.2019 gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Göksun İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında 1993 yılında yapılan kadastro sonucu, 267 ada 11 parsel sayılı 3.064,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve harici satışlar nedeniyle ...’lar; ... ve davalı (... oğlu) 1961 doğumlu ... adına müşterek mülkiyet şeklinde tespit ve tescil edildikten sonra, intikal ve satışlar nedeniyle yine paylı olarak davalılardan ... ile dava dışı şahıslar adına müşterek mülkiyet şeklinde kayden tescil edilmiştir. Davacı (aynı zamanda tereke temsilcisi) ..., kadastro tespit çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazın 575/3600 payının murisi ... oğlu ...doğumlu ... adına tespit edildikten sonra, tutanakta tahrifat yapılarak Yusuf oğlu 1961 doğumlu ... şeklinde tutanağın değiştirildiği iddiasına dayanarak, çekişmeli taşınmazda davalı ...’nun kadastro tespit tutanağındaki payının iptali ile bu payın babası olan murisi ... oğlu ... yahut mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı (kadastro şefi) ... yönünden davanın husumet yokluğundan; davalı ... yönünden ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin hükme yönelen sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, davalı ... yönünden dava husumetten reddedilmiş olup karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 maddesine göre, "Davanın.... husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı" düzenlenmiş olup davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına anılan hüküm gereğince 1.800,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 10.582,57 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 6. bendinin 2. satırında yer alan "10582,57 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "1800.00 TL" yazılmasına ve hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.