Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1435
Karar No: 2022/5416
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1435 Esas 2022/5416 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, emeklilik için çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra davalı şirkette çalıştığını ve emekli aylığı bağlandığını ancak Kurumun aylığını iptal ettiğini ve geri ödeme istediğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi, davayı reddetmiş, istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Ancak temyiz mahkemesi, yapılan incelemelerin eksik kaldığını, işyerindeki denetim raporlarına ve çalışmanın varlığına dair delillere daha fazla değinilmesi gerektiğini ve kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi sahte sigortalılığa dayanan hizmet tespiti davaları için özel bir kanıt yöntemi öngörmemektedir. Sahte sigortalılık davalarında resmi belgeler ve yazılı deliller güçlü kanıtlar olabilir. Ancak bu tür kanıtların olmaması durumunda, bordro tanıkları ve komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin beyanlarına başvurmak mümkündür. Bu tür davalar kamusal düzeni ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelidir. Mahkeme, tarafların sunduğu delillerle yetinmemeli ve kendiliğinden
10. Hukuk Dairesi         2022/1435 E.  ,  2022/5416 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    No : 2021/2678-2021/3076
    İlk Derece
    Mahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi

    Dava, iptal edilen hizmetlerin fiili çalışma olduğunun tespiti ile aksi Kurum işleminin iptaline, kesilen aylığın yeniden bağlanarak ödenmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı iken 510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında emekli olabilmek amacıyla sigortalı olarak çeşitli yerlerde çalıştığını, müvekkilinin bu dönemde 01/01/2012-18/06/2012 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığını, çalışmaları sonucunda emekliliğe hak kazandığını, müvekkiline 01/07/2012 tarihinden itibaren emekli aylığı bağlandığını, davalı Kurumca, aylık bağlanmasından yaklaşık 2,5 yıl sonra müvekkilinin davalı şirketteki çalışmalarının fiili olmadığı gerekçesiyle aylığının iptal edildiğini ve müvekkilinden emekli aylığı olarak ödenen paranın iadesinin istendiğini, müvekkilinin çalıştığı dönemde davalı şirketin aktif olarak faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkilinin işten ayrılmasından sonra şirketin kapanıp kapanmadığını bilmediğini, müvekkilinin, aylığının iptali sonucunda mağdur edildiğini beyanla; müvekkilinin davalı şirkette 01/01/2012-18/06/2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında çalıştığının ve 01/07/2012 tarihinden itibaren emekli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı şirket tarafından, davaya cevap verilmemiştir.
    Davalı Kurum vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının sigorta sicil dosyasının incelenmesinde, Kurum denetmenlerince düzenlenen 12.02.2015 tarihli ve 2015/MU/010 sayılı rapor gereğince, davacının davalı şirkete ait işyerindeki çalışmalarının iptal edildiğini, Kurum kayıtlarının ve denetmen raporunun esas olup, davacının bunların aksini ancak aynı değerdeki yazılı belgelerle ispatlayabileceğini, bu tür hizmet tespiti davalarının, kamu düzenini ilgilendirdiğinden dolayı hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, kurum denetmenlerince davacının çalışmalarının fiili olmadığının tespit edildiğini, sadece tanık anlatımları ile böyle bir dosyanın delillendirilebilmesinin mümkün olmadığını, dosya kayıtlarında davacının davalı şirketteki işinden çıkışının 15/05/2012 tarihinde verildiğini, davacının davalı şirkette çalıştığını iddia ettiği sürenin son ayındaki çalışmalarının başka bir işverenin yanında geçtiğini, davacının davalı şirketteki çalışmalarının iptali sebebiyle daha önce davacıya bağlanan yaşlılık aylığının da başlangıç tarihi olan 01.07.2012 tarihinden itibaren iptal edildiğini, kurum işlemlerinin yerinde olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesi tarafından “ Davanın reddine” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle Denizli 4. İş Mahkemesi 2017/125 Esas 2021/212 sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, çalışmanın gerçekve fiili olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler varsa dosya içerisine getirtilmeli, yine çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Eldeki davada; Davacının, davaya konu hizmetinin iptal edildiği davalı işveren ... Tekstil Tarım Ürn. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İşyerinden 18/06/2012 tarihli işe giriş bildirgesi verildiği, yapılan inceleme neticesinde düzenlenen, 12/02/2015 tarihli Denetmen raporunda, davalı işveren yanından yapılan 30/11/2011 sonrası tüm çalışmaların iptal edilmesi gerektiğinin rapor edildiği, hazırlanan denetmen raporu doğrultusunda kurumca, davacının 01/01/2012-18/06/2012 tarihleri arasındaki bildirim yapılan çalışmaları iptal edilmiş, iptal sonrası açılan davada mahkeme tarafından dinlenen tanıklar ve toplanan deliller doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava konusu iptal edilen 01/01/2012-18/06/2012 sürenin iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline yönelik hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, çalışmanın iptal edildiği işyerinde yapılan başka denetim bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu denetim raporları celp edilmeli, ifadesi alınan ve muhasebeci olduğu anlaşılan ...’nun ceza dosyasında alınan ifadesinde geçen, denetim yapılan ve bildirimi yapılmayan işçilere ilişkin kayıtlar getirtilmeli, davacıya davası açıklattırarak nerede, kiminle, ne zaman çalıştığını açıklattırarak, çalışmanın geçtiği adres çevre araştırması yapılmak suretiyle işyerinin faaliyette olup olmadığı belirlenmeli, ceza dosyası da getirtilerek hangi vakıaların kesinleştiği belirlenmeli ve uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi