Esas No: 2022/212
Karar No: 2022/315
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2022/212 Esas 2022/315 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/212 E. , 2022/315 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/212
Karar No : 2022/315
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Matbaacılık Kağıtcılık Kırtasiyecilik Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. .sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Döner Sermaye Müdürlüğü tarafından ihale edilen ... ihale kayıt numaralı "2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılında Okutulmasına Karar Verilen Okul Öncesi, İlk Okul, Ortaokul ve Ortaöğretim Öğrencilerine Ücretsiz Dağıtılacak Ders Kitabı/ Eğitim Aracı ve Öğretim Materyallerinin Baskı Hizmeti Alımı İşi" uhdesinde kalan davacı tarafından, ihale kararına ve ihale kararı üzerine düzenlenen sözleşmeye ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen damga vergilerinin kaldırılması ile dava sonuçlanıncaya kadar ödenmek zorunda kalınması halinde tahsil tarihinden itibaren "amme alacaklarına uygulanan faiz" ile birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararı:
Damga vergilerii yönünden yapılan inceleme:
Milli Eğitim Bakanlığınca, davacıya ihale edilen "Ücretsiz Ders Kitabı Temini ve Dağıtım Projesi Kapsamındaki İş"e ilişkin işlemlere damga vergisi istisnası tanınması gerektiği sonucuna varıldığından dava konusu damga vergisi tahakkuklarında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Davacının faiz istemi yönünden yapılan inceleme:
Davacının 20/12/2018 havale tarihli dilekçesi ile dosyaya ibraz ettiği belgelerden dava konusu damga vergisinin, 60.000,00 TL'lik kısmını, 17/10/2018 tarihinde; 37.952,62 TL'lik kısmını ise 30/11/2018 tarihinde davalı idareye ödediği görülmüştür.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin (3) numaralı fıkrasında mükellef tarafından dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmayan kısmının yargı kararı üzerine tahsilinde, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi hesaplanacağı düzenlenmektedir. Bu düzenleme, devletin uğradığı ekonomik kaybı telafi amacı taşırken aynı ilişkinin diğer tarafı olan mükellefin davayı kazanması durumuna ilişkin Kanun'da herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, vergi hukukunun temel işlevi olarak devlet ile birey arasında kurulmaya çalışılan çıkarlar dengesi birey aleyhine bozulmaktadır. Bu dengenin, adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde kurulabilmesi için iade tutarı üzerinden devletin kendi alacaklarına uyguladığı gecikme faizi oranında faiz hesaplanması zorunlu ve hukuk devletinin gereğidir.
Bu durumda, dava konusu vergilerin ödenmesinde davacıya herhangi bir kusur yüklenemeyeceğinden ödenen verginin tahsil tarihinden itibaren gecikme zammı oranında hesaplanan faiziyle birlikte iadesi gerekmektedir.
Karar sonucu:
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davanın kabulüne, dava konusu damga vergisinin ödenen kısmının tahsil tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun uyarınca amme alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranında hesaplanacak faiziyle iadesine karar vermiştir.
Davalının istinaf istemini inceleyen ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu vergi mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istemi reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 02/06/2021 tarih ve E:2019/7256, K:2021/3475 sayılı kararı:
Bölge İdare Mahkemesi kararının damga vergisinin iadesine ilişkin kısmı yönünden yapılan temyiz incelemesi:
Kararın damga vergisi tahakkuklarına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı tarafından 17/10/2018 tarihinde yapılan 60.000,00 TL ile 30/11/2018 tarihinde yapılan 37.952,62 TL'lik ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren gecikme zammı oranında hesaplanacak faiziyle iadesine ilişkin kısmı yönünden yapılan temyiz incelemesi:
İdari yargı mercilerince yapılacak yargısal denetimde idari işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla mevcut olan hukuksal durum dikkate alınarak karar verilmesi, idari yargılama hukukunun temel ilkelerindendir.
Bir idari işlemin idari davaya konu edilebilmesi için dava açma tarihi itibarıyla tesis edilmiş olması gerekmektedir. Bu bağlamda, biri diğerinin nedeni veya sonucu olan idari işlemler ayrı zamanlarda tesis edildiğinde her bir işleme karşı ayrı dava açılması gerektiği tabiidir. İdari işlemin dava edilmesinden sonra bu işlemle bağlantılı veya ilgili tesis edilen işlemlerin ilk işleme karşı açılan davada yargılamanın konusuna dahil edilemeyip ayrı bir idari davaya konu edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda idari davalar idari işlemler aleyhine menfaatleri ihlal edilenler tarafından dava konusu edildiklerinde idari yargı mercilerince tesis edildikleri andaki hukuki duruma göre hukuka uygun olup olmadıkları yönünden incelenerek yargısal denetime tabi tutulurlar.
Dava konusu işlemlerle ilgili olarak dava açıldıktan sonra tesis edilen ikincil işlemler ya da bağlantı işlemlerinin, yargısal denetime tabi tutulan idari işlemlerin hukuksal durumuna etkisi bazı istisnai durumlarda bulunsa da idari işlemin icrasının devamı mahiyetindeki sonraki işlemlerin dava konusu işlemle birlikte değerlendirilmesi ve ikincil ya da bağlantılı işlemler hakkında hüküm kurulması yargılama usulüne uygun düşmemektedir.
Olayda, ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen damga vergisinin dava esnasında ödenmek zorunda kalınması halinde ödenecek tutarın amme alacaklarına uygulanan faizle birlikte iadesi istemiyle davanın açıldığı, davacı tarafından yürütmenin durdurulması isteminde de bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında 20/12/2018 tarihli dilekçe ile borcun taksitlendirildiği belirtilmiş, dilekçe ekinde 17/10/2018 tarihinde 60.000,00-TL, 30/11/2018 tarihinde ise 37.952,62-TL ödeme yapıldığına ilişkin tahsil alındıları sunulmuştur.
Bu açıklamalar doğrultusunda Mahkemece dava konusu edilen tahakkuklara dayanak tarh işlemi incelenerek hukuka uygun bulunmaması nedeniyle iptali ve varsa dava açıldığı tarih itibarıyla ödenen tutarın iadesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken sonradan yapılan ödemelerin iadesi ve bu ödemeler üzerinden faize hükmedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Karar sonucu:
Daire bu gerekçeyle Bölge İdare Mahkemesi kararının damga vergisi tahakkuk ettirilmesine ilişkin hüküm fıkrasını onamış, ödenen vergilerin faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.
... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin dava sırasında yapılan ödemelerin iade edilemeyeceği ve bunlara faiz işletilemeyeceği yönündeki bozma gerekçesi hakkında açık bir belirlemede bulunmaksızın iadesine karar verilen meblağ üzerinden tahsil tarihinden iade tarihine kadar gecikme zammı oranında hesaplanacak gecikme faizinin davacıya ödenmesine ilişkin hüküm fıkrası yönünden ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı tarafından, yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinde idarece faiz ödenebilmesinin ancak kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi durumunda söz konusu olacağı, diğer taraftan Mahkemece hukuk devletinde adil dengenin korunması gerekçesiyle kanun hükmünün göz ardı edilemeyeceği ve taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacının talebinin genişletilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.