16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5265 Karar No: 2019/6
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5265 Esas 2019/6 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir sanığın bylock kullanıcısı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada, yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanarak hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğuna karar verdi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun da onayladığı kararına göre, bylock uygulamasının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullandıkları bir iletişim sistemi olduğu ve örgüt talimatıyla kullanıldığı teknik verilerle tespit edildiği belirtildi. Ancak, bylock kullanıcısı olduğu iddia edilen sanığın tespiti için daha detaylı bir bylock tespit ve değerlendirme raporu istendiği ve yetersiz tutanaklara dayanarak hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğuna karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'ın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'ın 62, 53, 58/9 ve 63.
16. Ceza Dairesi 2018/5265 E. , 2019/6 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, 10.11.2017 tarihili Mardin Emniyet Müdürlüğünün 67727308-32451-(22105) - 2017/0422 sayılı yazı içeriğine göre ID, içerik ve mesajlaşma verileri tespit edilemeyen sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığı yönünde şüphenin giderilmesi amacıyla ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek ve temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Veri İnceleme Raporunun CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması, sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması. Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 08.01.2019 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.