8. Hukuk Dairesi 2010/1141 E. , 2010/2325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve katılma alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesinden verilen 23.11.2009 gün ve 582/1417 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.05.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden taraflardan kimse gelmediği için incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili; dava dilekçesinde ve birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına kayıtlanan 435 ada 1 parsel A/13 Blok 54 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mal olduğunu ve bu taşınmazın alımına vekil edeninin maddi katkısı bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 50.000 TL alacağın dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, 22.07.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile istek miktarını 64.800 TL’ ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı vekili ise, tarafların 1996 yılında evlendiklerini, dava konusu taşınmazın ise vekil edeni tarafından TOKİ"den 100 ay taksitle 1992 yılında satın alındığını, evin vekil edenine 1994 yılında teslim edildiğini, alım nedeniyle yapılan peşin ödeme ile 58 adet taksit ödemesinin tarafların evlenmelerinden önceki döneme ilişkin bulunması nedeniyle bu döneme ilişkin olarak davacının katkısından söz edilemeyeceğini, evlilik birliğinin kurulmasından sonra yapılan ödemeler nedeniyle davacının eğer bir katkısı varsa çok az olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 51.480 TL alacağın 10.000 TL’sinin 21.12.2006 tarihinden, 40.000 TL sinin 12.3.2007 tarihinden, kalan 1480 TL sinin de 22.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Taraflar 23.8.1991 tarihinde evlenmiş, 22.9.2004 tarihinde açılan boşanma davasının Ankara 7. Aile Mahkemesinin 18.10.2007 tarihinde kesinleşen 2004/1081 Esas ve 2006/932 Karar sayılı hükmü gereğince boşanmışlardır. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; uyuşmazlık konusu olan taşınmazın; evlilik birliğinin kurulmasından önce davalı tarafından TOKİ"den taksitle satın alındığı, bir kısım ödemenin yine evlilik birliği kurulmadan önce yapıldığı ve evlilik birliği içinde devam eden ödemelerin 2002 yılının Aralık ayında bitmesinden sonra 16.6.2004 tarihinde davalı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan uzman bilirkişiler ...,...ve ... tarafından düzenlenen 6.10.2009 hakim havale tarihli rapor davalı vekiline 27.10.2009 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı vekili bu rapora karşı 2.11.2009 günlü dilekçe ile gerekçelerini belirterek karşı koymuş ve karşı koydukları hususların değerlendirilmesi için dosyanın en son rapor veren üç bilirkişiye yeniden tevdi edilmesini ve ek rapor düzenlenmesini istediklerini bildirmiştir. HUMK nun 283. maddesi hükmü uyarınca usulüne uygun, süresinde ve gerekçeli bir biçimde hükme esas alınan rapora itirazda bulunulduğuna göre; mahkemece istek doğrultusunda işlem yapılması ve itiraza uğrayan hususlarda ek rapor alınması gerekirken davalı vekilinin bu yöne ilişkin isteğinin yerinde görülmemesi sonucunda yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki itiraza uğrayan bilirkişi raporunun 8. sayfasında yer alan dönemler başlıklı tablodaki rakamlar gözetildiğinde 53.680.000 TL’lik ödeme için % 22.50 olarak hesaplanan katkı oranının, 200.815.052 TL’lik bir ödeme için % 3.60 olarak belirlenmesinin hataya dayandığı da açıktır. Hemen fark edilen böyle bir hata karşısında hatanın düzeltilmesinin sağlanması için taraf talebi de gerekmemektedir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 765,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 04.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.