6. Ceza Dairesi 2017/2307 E. , 2017/2459 K.
"İçtihat Metni"
Yağma suçundan hükümlü ... hakkında 765 sayılı TCK’nun 497/1, 59/2, 31, 33, 40.maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra, 5237 sayılı TCK’nun lehe hükümlerinin uygulanmasının talep edilmesi üzerine dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 5237 sayılı Yasanın 149/1-a, 150/2, 62, 53, 63. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin İZMİR 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 28/06/2005 tarihli ek kararının, hükümlü ...’a 19.07.2005 tarihinde tebliğ edilmesine karşın herhangi bir itiraz başvurusunda bulunulmayarak 27.07.2005 tarihinde kesinleştiği, infaz aşamasında hükümlü ... tarafından mahsup talebinde bulunulması üzerine yapılan incelemede, İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 08/11/2016 tarihli kararıyla; anılan uyarlama sonucunda verilen hükümde hukuka aykırılık tespit edilip, infazın durdurulmasına karar verilerek, kanun yararına bozma yoluna gidilmesi amacıyla dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2017 tarihli kanun yararına bozma talebine istinaden dava evrakı, Adalet Bakanlığının 02.05.2017 gün ve 94660652-105-35-639-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.05.2017 gün ve KYB/2017/29283 sayılı ihbar yazısı ile Dairemize gönderilmekle incelendi;
Anılan Yazıda;
‘Yağma suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 495/1, 497/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/03/2004 tarihli ve 2004/7-45 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 149/1-a, 150/2 ve 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin anılan Mahkemenin 28/06/2005 tarihli ve 2004/7-45 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359-7944 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesinde yer alan “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle, belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162-173 sayılı kararına nazaran, lehe kanunun tespit edilip, uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, delil toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa yada cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması imkânı sonraki kanun ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde,
2- Sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 149/1-h maddesinde tanımlanan gece vakti yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılmasında,
3- Koşulları oluşmadığı halde, değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 150/2. maddesinin uygulanması suretiyle sanığın cezasından indirim yapılmasında isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması’ Dairemizden istenilmiştir.
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı ve incelenen dosya içeriğine göre;
5252 sayılı Yasanın 9/3.maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçların yasal öğelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu gözetilmeden dosya üzerinde hüküm kurulması, Usul ve Yasaya aykırı olduğundan,
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 28.06.2005 gün, 2004/7 Esas ve 2004/45 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 22/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.