10. Hukuk Dairesi 2018/4094 E. , 2020/1302 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin 26.07.2004-31.03.2014 tarihleri arasında aralıksız olarak ... Köyü nezdinde köy bekçisi ve içme suyu isale hattının bakım ve onarımında çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... vekili, zamanaşımın geçtiğini, hizmet akdi unsurlarının bulunmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Feri Müdahil SGK vekili, hizmet akdi unsurlarının bulunmadığını, ayrıntılı araştırma yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kısmen kabulü kısmen reddine,
1-Davacının 26/07/2004 - 31/07/2011 ile 01/06/2013 - 31/03/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde köy bekçisi ve su tamiratı işçisi olarak kesintisiz ve fiilen çalıştığının (hizmetinin) tespitine, " dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“…Dinlenen tanık beyanları ve gelen kayıtlar karşısında davacının ... Köy Muhtarlığı bünyesinde 20/06/2014 tarihi itibariyle hizmet akdine dayalı olarak Köy Bekçisi ve Su Tamirat işinde çalıştığı, Jandarma tarafından kendisine tutanakla silah teslim edildiği daha sonra geri alındığı, 6360 sayılı Yasa gereği 30/04/2014 tarihinde köy tüzel kişiliğinin sona erdiği ve davalı Belediyeye bağlı mahalle statüsü kazandığı, davacının hizmet talep ettiği dönemde fiili çalışma olgusunu ispatlanması nedeniyle…” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı kaldırılarak “Davanın kabulü ile,
1-Davacının 26/07/2004 - 31/03/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde köy bekçisi ve su tamiratı işçisi olarak kesintisiz ve fiilen çalıştığının (hizmetinin) tespitine, 5510 sayılı Yasa gereğince çifte sigortalılık mümkün olmadığından bu dönem içerisinde yer alan 01/08/2011 - 31/05/2013 tarihleri arasındaki 660 günlük isteğe bağlı sigortalılığın iptaline,” şeklinde karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... vekili: Part time çalışma olup olmadığı ile ihtiyaç halinde çağırma durumlarının araştırılmadığını, köy koruculuğu söz konusu olduğundan husumet itirazlarının bulunduğunu, yine su isale hattının bakım ve onarımı işi nedeniyle de husumetin kendilerine düşmediğini, kısmi süreli iş ilişkisinin araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Feri müdahil SGK vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, 26.07.2004-30.03.2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiş olup; dosya kapsamında bulunan, köy defteri, davacının sunduğu bekçi ve korucu vesikası, jandarma araştırması ve tanık beyanları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
İhtilaflı dönemde köy bekçisi ve köy içme suyu ihale hattının bakım ve onarımının yapıldığı iddia edildiğinden, davacıya silahın verilmesi ve geri alınmansa ilişkin jandarma komutanlığındaki kayıtlar (ilgili jandarma komutanlığının çevresel araştırması bu anlamda yeterli görülmemiştir.) getirtilmeli, köy içme suyu isale hattının bakım ve onarımı konusunda ne şekilde bir çalışma olduğu (ihtiyaç halinde çağırma, günlük bakım vs.) açıklığa kavuşturularak çalışmanın süresi belirlenmeli, bu kapsamda her iki çalışma yönünden her ne kadar bir kısım köy azasının beyanına başvurulmuş ise de, ilgililerin hangi dönemde aza olarak çalıştıklarına dair resmi kurumlardaki kayıtlar getirtilip karşılaştırma yapılmalı, yine belirtilen tarihler arasında çalışan köy muhtarı, imam ve öğretmenlerin çalıştığı dönemler ilgili yerlerden tespit edilip beyanlarına başvurulmak suretiyle, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekili ile feri müdahil vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne ilişkin hükmü bozulmalıdır.
SONUÇ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.