Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7362
Karar No: 2015/1382
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7362 Esas 2015/1382 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı yüklenici, davalı iş sahibinden kesilen ihtiyat kesintilerinin iade edilmediği gerekçesiyle icra takibi başlatmıştır. Mahkemece kısmen kabul edilen davaya davalı iş sahibi temyizde bulunmuştur. Mahkeme, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek, zamanaşımı süresinin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/IV. maddesi uyarınca 5 yıl olduğunu, kesin kabul onayından sonra başladığını tespit etmiştir. Ancak, yapılan kesintilerin 2002'de ödendiği ve zamanaşımı süresinin de bu tarihte sona erdiği belirlenmiştir. Bu nedenle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği kararına varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/IV. ve 128. maddeleri.
15. Hukuk Dairesi         2014/7362 E.  ,  2015/1382 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Uyuşmazlık zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
    Davada, sözleşme uyarınca hakedişlerden kesilen ihtiyat kesintilerinin eksik iade edildiği iddia edilerek iade edilmeyen kısmın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Yanlar arasında imzalanan H.148.II nolu 04.04.1997 tarihli ve H.150.II nolu 04.04.1997 tarihli sözleşmelerle, davacı yüklenici tarafından sözleşmede belirtilen iletkenlerin temin, nakliye ve davalı iş sahibine teslimi üstlenilmiştir. Sözleşme konusu işler davacı yüklenici tarafından bitirilerek iş sahibine teslim edilmiş, kesin kabulleri de ayrı ayrı yapılmıştır. Davada, 360.594,94 USD ihtiyat kesintisi yapıldığı halde yalnızca 68.008,76 USD tutarındaki kısmın iade edildiği, kalan miktarın iade edilmediği ileri sürülmüştür.
    Davalı iş sahibi vekilince süresinde verilen cevap dilekçesinde, dava konusu işlere ait kesin kabul işlemlerinin 2001-2002 yıllarında yapıldığı, eser sözleşmelerinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği bildirilerek zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Davacı yüklenici vekili, bu işten doğan alacakları için zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, icra takip tarihi itibariyle bu sürenin dolmadığını, davalı borçlunun ağır kusuru ve ihmâli bulunduğunu belirterek davalının zamanaşımı def’ine karşı çıkmıştır. Yerel mahkemece 11.07.2011 tarihli celsede davalı vekilinin zamanaşımı def’inin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verilmiş, ancak hüküm kurulurken zamanaşımı def’iyle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Davalı iş sahibi idare vekili zamanaşımı itirazlarını temyiz dilekçesinde de tekrarlamıştır.
    Yanlar arasında imzalanan sözleşmelerin tarihi 04.04.1997’dir. Eldeki dava ise 14.04.2011 tarihinde açılmıştır. Sözleşme ve dava tarihi itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğundan, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. ve 5. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde eldeki davaya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımı hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken zamanaşımı süreleri 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olan hükümlerdir. 818 sayılı BK’nın 126/IV. maddesine göre eser sözleşmelerinde uygulanması gereken zamanaşımı süresi maddede sayılan istisnai haller hariç 5 yıldır. Dava konusu alacak ise istisnai hallere girmemektedir. Zamanaşımı süresi aynı Kanun’un 128. maddesi uyarınca alacağın muaccel olduğu, yani yüklenicinin edimini yerine getirerek, eseri iş sahibine teslim ettiği tarihten başlar. Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin ek olduğu sözleşmelerde ise zamanaşımı kesin kabul onayı veya kesin hesap onayından hangisi sonraki tarihli ise o tarihten başlar.
    Somut olayda; yanlar arasında imzalanan sözleşmelerin eki özel şartnamenin “ihtiyat kesintilerinin iadesi” başlıklı 20. maddesinde; “sözleşme konusu hatlar için bu şartnamenin 14. maddesi uyarınca yükleniciye yapılacak her türlü ödemelere ait sitüasyonlardan iş sahibince yapılan tüm ihtiyat kesintileri (%5 nakit ihtiyat kesintileri ile %5 ihtiyat teminat mektupları) hatların kesin kabulünün yapılıp kabul protokollerinin iş sahibince onayından sonra yükleniciye iade edilecektir.” hükmü kararlaştırılmıştır. Dosyada mevcut kesin kabul evraklarının incelenmesi sonucu, dava konusu işe ait kesin kabul onay tarihlerinin sırasıyla 21.09.2000, 16.08.2001, 24.12.2001 ve 22.03.2002 olduğu, en son kesin kabul onay tarihi 22.03.2002 olduğundan zamanaşımının bu tarihten başladığı, yapılan kesintilerin davacı yükleniciye kısım kısım ödendiği, son ödeme tarihinin de 09.05.2002 olduğu sabittir. İtirazın iptâline konu icra takibi 31.12.2009 tarihinde başlatılmış, dava ise 14.04.2011 tarihinde açılmıştır. Şu halde kesin kabul onay tarihi olan 22.03.2002’den başlayan zamanaşımı 09.05.2002 ödeme tarihinde kesilmiş, bu tarihte başlayan zamanaşımı da 31.12.2009 icra takip tarihinde kesilmiştir. Zamanaşımının kesildiği tarihler ile icra takip tarihi arasında Borçlar Kanunu’nun 126/IV. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı def’iyle ilgili menfi ya da müspet bir karar verilmeyerek işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi