16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15547 Karar No: 2019/7046 Karar Tarihi: 06.11.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15547 Esas 2019/7046 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapulama komisyon kararına aykırı olarak yapılan tescil işlemi nedeniyle davalıların taşınmaz kayıtlarının iptal edilmesini ve kendi adına tescilini istemiştir. Mahkeme, 10 yıldan fazla bir süre geçtiği için davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davada dayanılan hukuki sebebin yolsuz tescil iddiası olduğunu ve bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceğini belirterek hükmü bozmuştur. Kanuna göre, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan öncesi hukuki sebeplere dayanarak itiraz olup dava açılamaz.
16. Hukuk Dairesi 2016/15547 E. , 2019/7046 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen 06.11.2019 gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Çivril İlçesi"nde 1965 yılında yapılan Kadastro sırasında İğdir Köyü çalışma alanında bulunan 2842(yeni 1134 ada 5) parsel ve 2861( yeni 1134 ada 3) parsel sayılı 8640 ve 5760 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, (... mirasçıları olan) ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş; bu taşınmazlardan 2842 parsele ilişkin tespite , ... ve Orman İdaresi tarafından; 2861 parsele ilişkin tespite ise Orman İdaresi ve ... tarafından komisyon nezdinde itiraz edilmesi sonucunda, Kadastro Komisyonunun 03.12.1979 tarihli kararı ile muterizlerin tüm itirazlarının reddine; çekişmeli taşınmazların tespit malikleri adına tesciline karar verilmiş; ancak bu komisyon kararına rağmen, 2842 parsel sayılı taşınmaz 1/2"şer paylarla muterizler ... ve ... adına; 2861 parsel ise müstakilen muteriz ... adına 10.01.1980 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..., tapulama komisyon kararına aykırı olarak muterizler adına yapılan tescil işleminin yolsuz olduğu iddiasına ve çekişmeli taşınmazların taksimen kendisine düştüğü iddiasına dayanarak, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların kendisi adına tescili; bu mümkün olmazsa tespit tutanağında malik olarak gözüken kişiler adına tescili istemiyle 19.09.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünce tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan öncesi hukuki sebeplere dayanarak itiraz olup dava açılamayacağından, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava dilekçesinde açıklanan olgular ile iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi birlikte değerlendirildiğinde, davada dayanılan hukuki sebebin yolsuz tescil iddiası olduğu ve bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davanın, kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda sundukları delillerinin toplanması ve toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.