Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1804
Karar No: 2022/5471
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1804 Esas 2022/5471 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, bir iş kazasına ilişkin rücuan tazminat istemine ilişkin. Davacı kurum vekili, kazalıya bağlanan gelir ve geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin kurum zararı olarak istenmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi. Ancak davacı kurum vekili istinaf yoluna başvurdu ve istinaf başvurusu reddedildi. Bunun üzerine davacı kurum vekili temyiz başvurusunda bulundu ve kararın bozulmasını talep etti. Mahkeme, iş kazasında kusur sorumluluğuna dayanarak rücuan tazminat istenilebileceğini belirtti. Kusur durumu belirlenirken, iş güvenliği mevzuatına göre alınması gereken tedbirlerin değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Dosyanın yetersiz incelemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildi. İlgili kanun maddeleri: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2022/1804 E.  ,  2022/5471 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    No : 2019/1827-2021/1950
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... Anadolu 18. İş Mahkemesi
    No : 2017/350-2019/76

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum vekili, 03.12.2014 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda sürekli iş göremez duruma giren kazalıya bağlanan gelir ve geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi mafralarından oluşan kurum zararının müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı tarafından, dava dilekçesine cevap verilmemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince; ... Anadolu 8. İş Mahkemesi'nin 28/02/2019 tarihli, 2017/350 Esas - 2019/76 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.

    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı kurum vekili, sigortalıya verilen kusurun fazla olduğunu, işverenin %100 kusurlu olduğunu, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatları ve yüksek mahkeme içtihatları dikkate alındığında işverene hiçbir kusur atfedilmemesinin hatalı olduğunu belirtmek suretiyl ; kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesidir.
    5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiştir.
    Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    Eldeki davada, gece vardiyası bitimine yakın sabah 05.50 dolaylarında asma katı zemin kata bağlayan merdivenden inerken son üç basamak kala ayağının kayması ve dizini merdiven korkuluğuna çarparak dengesini kaybetmesi ile zemin kata düşmesi şeklinde vukuu bulan kazada; iş bu dosya kapsamında a sınıfı iş güvenliği uzmanı tek bir bilirkişiden alınan kusur raporunda; kazalı sigortalının %100 kusuru olduğu belirlemesi yapılmış olup, iş bu rapor karara dayanak alınmış ise de; yapılan kusur incelemesi yetersiz bulunmuş olup, kusur raporunun oluşa uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    Dosyanın tetkikinde, kazalının dosyaya müdahale talebinde bulunurken hak sahibi dosyasında alınmış olan kusur oran ve aidiyetine dair raporda, işveren davalı şirkete %60 oranında kusur atfında bulunulduğu, kazalıya ise %40 oranında kusur atfında bulunulduğu, iş bu raporun içeriği incelendiğinde; kazanın gerçekleştiği merdivenin fabrikada üretilen kimyasalın üzerinde birikmesi ile kayganlaştığı, basamakların metal sac malzemeden üretildiği, üzerinde kimyasal birikmeyecek şekilde ekstra kaymaz özellikte olmadığı, basamakların eğilmiş olduğu belirlemesinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu kapsamda, iş güvenliği hizmetine ilişkin yapılan çalışmalar üretime yönelik riskleri kapsacak şekilde olması gerektiğinden; davalı şirketin iş güvenliği tedbirleri hususunda alınması gereken tedbirleri almadığı saptanmakla, yapılan inceleme yetersiz görülmüştür.
    Yapılan açıklamalar çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman, iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden; hak sahibi dosyası ile iş bu dosya kapsamında alınan kusur raporlarındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak; hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34..Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34.Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi