
Esas No: 2022/1670
Karar No: 2022/5581
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1670 Esas 2022/5581 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/1670 E. , 2022/5581 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : Kayseri 1. İş Mahkemesi
Dava, 1479 esnaf Bağ-Kur sigortalılığının ve davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1971 yılında 2006 yılına kadar kendisine ait işyerinde esnaf olarak kaportacılık mesleğini yaptığını, müvekkili ...'ın ... Bağ-kur sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, müvekkilinin sigorta başlangıç tarihinin 1971 yılı olduğunu, 1992 yılında çıkan yapılandırmayla müvekkilinin 1971-1992 yılları arasında 21 yıl 4 ay 11 gün hizmet günü ve pirimi yapılandırmayla birlikte ödediğini, müvekkilinin Bağ-Kur'aa 25/07/2008 tarihinde yaptığı başvuruyla 5510 sayılı Kanunun geçici 24. maddesi kapsamında yeniden yapılandırılan pirim ve cari pirim borcunu öngörülen süre içinde peşin ödemesi halinde emekli aylığına hak kazanıp kazanmayacağını sorduğunu, verilen cevapta ve halk Bankasına yazılan yazıda 1992-2006 yılları arasında ödenmeyen pirimlerini yapılandırdığı takdirde emekli olabileceği bilgisinin verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin 06/08/2008 tarihinde borçlarını yapılandırdığı ve 14.500,00 TL barka kredisinin üstüne 2.500,00 TL elden vererek toplam 17.080,00 TL'yi banka aracılığıyla ödediğini, bunun üzerine emekli olmak için ödenen paraların ödenmesine rağmen 15/09/2008 tarihinde davalı kurum tarafından bağkur hizmet başlangıç tarihi 22/031985 olduğundan dolayı emekli olunamadığının müvekkiline bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin Kayseri 3. İş Mahkemesine 1982-1985 yılları arasında bağkurda sigortalı olduğunun tespitinin istenildiği, Kayseri 3. İş Mahkemesi tarafından verilen 2009/144 Esas sayılı kararda müvekkilinin 1982-1985 yılları arasında bağkurlu olduğunun tespit edildiğini, karar metninde dava konusu ve hüküm açıkça davacının 20/04/1982-22/03/1985 tarihleri arasında sigortalı sayılması gerektiğinin tespitinin açıkça belirtildiğini, davalı kurum yetkilileri 1992 yapılandırmasıyla müvekkilinin ödediği 21 yıl 4 ay 11 gün olan hizmet gün ve primlerini silmek suretiyle 10 yıl 1 ay 11 günlük hizmet süresine indirildiğini, ödenen paraları ise on yıllık sürede bağkur basamak derecesini 6 göstererek denkleştirmeye çalıştığı, müvekkilinin basamak derecesinin 1 den başlamak suretiyle arttığını, bu durumun ek -1 ve ek -7 belgelerinde sabit olduğunu, ek-8 belgesinde görüldüğü üzere bağkur yetkililerinin sonradan yaptığı işlemler sonucu yapılandırmayla ödenen paradan 40.966,00 lira arttığının görüldüğünü, yapılan işlemlerle birlikte yapılandırma tarihinden sonraki aylarda yapılandırmaya dahilmiş gibi gösterildiğini, müvekkilinin yıllardır tek bir basamaktaymış gibi gösterilmesi ve yapılandırma için ödenen paranın yapılandırmadan sonraki pirimler için kullanılması sonucu hizmet hizmet gün ve süresi 10 yıl 1 ay 11 güne çekildiğini, bu durumun müvekkilini şu an bağkur kayıtlarında görülen 10 yıllık bağkur hizmet süresinin de 3 yılını mahkemeye açtığı davayla kazandığın, müvekkilinin 1992 yapılandırmasıyla ödediği 21 yıl 1 ay 11 gün bağkur hizmet pirimleri davalı kurum tarafından dikkate alınmasıyla müvekkilinin emekliliğe hak kazanmış olacağını, 1992 yapılandırmasıyla ödenen bağkur hizmet gün ve pirimleri davalı kurum tarafından hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın silindiğini, müvekkilinin senelerdir davalı kurumun yanlış ve hatalı işlemlerinden dolayı mağdur olduğunu, müvekkilinin daha önce 21 yıl 4 ay 11 gün olan ödenmiş hizmet gün ve primleri, kurumca yapılan işlem sonucu 10 yıl 1 ay 11 güne neden düşürüldüğünü belirterek müvekkilinin Bağkur sigorta başlangıcının 26/11/1971 tarihinden itibaren tespitine, müvekkilinin geriye dönük 25/07/2008 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine, müvekkilinin 1992 yapılandırmasıyla ödediği hizmet gün ve primlerinin müvekkilinin bağ-kur hizmet gün ve prim süresine yeniden iadesine karar verilmesine ve düzeltilmesinin tespitine, aksi takdirde 15/06/1976-19/04/1982 tarihleri arasında bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde Bağ-kur sigorta başlangıcının 26/11/1971 olduğunun tespitine ve 25/07/2008 tarihinden itibaren emekliliği hak ettiğini, kurumunun 0445614848 Bağkur numaralı davacı ...'ın dosyasının tetkiki sonucunda 15/06/1976-15/06/1981 tarihlerinde ... Vergi Dairesi mükellefiyetine istinaden kaportacı işi açıklamasıyla kaydının olduğunu, 24/04/1986-01/03/1989 tarihleri arasında ... Vergi Dairesi mükellefiyetine istinaden kaportacı işi açıklamasıyla 01/03/1989-31/05/1992 ve 05/07/1999-31/12/2006 tarihleri arasında ... Vergi Dairesi mükellefiyetine istinaden kaportacı işi açıklamasıyla kaydının bulunduğu, davacı bağkur sigortalılığının ilk tescili için 20/05/1986 tarih ve 23322 sayılı varide numarası ile başvurduğunu, 4-B sigortalılığı 20/04/1982 tarihi itibariyle başlatıldığı ve 31/12/2006 tarihinde de mükellefiyetinin sona ermesi nedeniyle sigortalılığının sonlandırılmış ve Kayseri 3.İş Mahkemesi 2009/144 E. 2010/156 K sayılı 20/04/1982-22/03/1985 tarihleri arası hizmetten sayılmış olduğunun tespit edildiği, 5510 sayılı Yasanın geçici 17. Maddesi gereğince davacının 30/04/2008 tarihi itibariyle birikmiş beş yılı aşan prim borcunun olması nedeniyle 27/02/1992-1.500,000,00-20/04/1992-710.000,0019/06/1992-710.000,00-20/08/1992 710.000,00 tarihlerinde ödenmiş olduğu primlerin karşıladığ ay sonu olan 31/05/1992 tarihinde sigortalılığının sonlandığını ve prim borcuna karşılık gelen 01/06/1992- 31/12/2006 tarihleri arasında 5250 gün hizmet süresinin dondurulduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesinin özetle: Mahkemece, Dairemizin 22/10/2020 tarih, 2019/1334 Esas ve 2020/1397 Karar sayılı kaldırma kararı üzerine, "...Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının mülga 1479 Sayılı yasa uyarınca sigorta başlangıç tarihinin 26.11.1971 tarihi olarak tespitine ve 15.06.1976-19.04.1982 tarihleri arasında bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesine yasal olarak olanak bulunmadığı, davalı kurum yazı cevabına göre davacının prim borcunun bulunmadığı dolayısıyla davacının 06.08.2008 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.09.2008 tarihinden itibaren mülga 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığı sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle,
"Davanın kısmen kabulü ile ;
1-Davacının 06/08/2008 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01/09/2008 tarihinden itibaren mülga 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin talebinin reddine," karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının prim borcunun bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
"Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2009/144 Esas ve 2010/156 Karar sayılı kararı da dikkate alındığında, davacının 20/04/1982-31/12/2006 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve 06/08/2008 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığı koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Ancak, dosyaya sunulan son hesap ekstrelerine göre davacının prim borcu bulunması nedeniyle sigortalılığının 31/05/1992 tarihinde durdurulduğu görülmekte ise de davacının 06/08/2008 tarihinde prim borçlarını yapılandırarak 31/05/2992 tarihinden sonraki prim borçlarını ödediği, Kurum tarafından yapılan işlem neticesinde davacının sigortalılık süresi değiştirilerek aylık koşulları oluşmadığından ödenen bu prim tutarının bankaya iade edildiği, Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2009/144 Esas ve 2010/156 Karar sayılı kararı ile de Kurum tarafından gerçekleştirilen sigortalılık süresinin değiştirilmesine ilişkin işlemin yerinde olmadığının belirlendiği, Kurum tarafından davacının yaptığı prim ödemesinin iadesine yönelik işlemin Kurumun hatasından kaynaklandığı ve bu durumun davacının aleyhine yorumlanamayacağı kanaatine varıldığından kurulan hükme ilişkin mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla...” gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, esnaf Bağ-Kur sigorta başlangıcının 26/11/1971 tarihinden itibaren tespitine, müvekkilinin geriye dönük 25/07/2008 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine, müvekkilinin 1992 yapılandırmasıyla ödediği hizmet gün ve primlerinin müvekkilinin bağ-kur hizmet gün ve prim süresine yeniden iadesine karar verilmesine ve düzeltilmesinin tespitine, aksi takdirde 15/06/1976-19/04/1982 tarihleri arasında bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 26/04/1986 tarihinde Kurum kayıtlarına giren giriş bildirgesi gereğince 20/04/1982 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalılık tescilinin yapıldığı, davacının 1992 affından yararlanarak 31/05/1992 tarihine kadar olan tüm prim borçlarını ödediği, 15.06.1976-15.06.1981, 24.04.1986-01.03.1986, 01.03.1989-31.05.1992, 05.07.1999-31.12.2006 tarihleri arasında kaportacı olarak vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 09.05.1977-31.01.2006 tarihleri arasında ise ... Oto Sanatkarlar Odası üyeliğinin bulunduğu,davacının emeklilik kapsamında banka kredisi ile prim borçlarını yapılandırdığı ve tüm prim borçlarını 06/08/2008 tarihinde 17.080,00 TL olarak ödediği, aynı tarihte tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından o dönemde vergi kaydı olmadığı gerekçesiyle sigortalılık başlangıcının 22/03/1985 tarihine çekildiği, buna göre de yaşlılık aylığı koşulları oluşmadığı için tahsis talebinin reddedilerek davacının banka kredisi ile ödediği bu miktarın bankaya Kurum tarafından iade edildiği,Kurumun 20/04/1982 olarak başlattığı sigortalılığın başladığı tarihi bu dönemde vergi mükellefiyeti olmadığı gerekçesiyle 22.03.1985 tarihine kaydırması üzerine davacı tarafından sigortalılık süresinin tespiti için açtığı dava sonucunda Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2009/144 Esas ve 2010/156 Karar sayılı kararı ile davacının 20/04/1982-22/03/1985 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine karar verildiği, bu tarihten sonra prim ödemesi olmadığı için 31/05/1992 tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulduğu, 01.06.1992-31.12.2006 tarihleri arası hizmetlerin ise 5510 sayılı yasanın geçici 17. maddesi gereği ihya edilebilecek süre olduğunun davacıya bildirildiği, anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı düzenlemelerden, 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
1479 sayılı Yasaya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir. 4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde,Mahkemece,her ne kadar davacının 01.09.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmişse de,tahsise esas alınan 01.06.1992-31.12.2006 arası döneme ilişkin primlerin ödenmediği,keza davacının tahsis talebinde bulunduğu 06/08/2008 tarihinde kredi şeklinde çekerek ödediği prim borcu olarak ödediği 17.080 TL tutarın da tahsis talebini reddeden Kurum tarafından 23.10.2008 tarihli yazı ile Halkbank Kayseri şubesine iade edildiğinin yine Kurum tarafından anılan sürenin ihya edilebilir süre olduğunun davacıya bildirildiğinin anlaşılmasına rağmen söz konusu sürenin de tahsise esas kılınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, sigortalılık süresi olarak belirlenen tarihler arasında kısmi ve tam yaşlılık aylığı şartları tartışılmalı, yaşlılık aylığı şartlarını taşıması halinde prim borcunun ödenmesi de usulünce sağlanmak suretiyle ödemeyi takip eden aybaşı itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığı tarih belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.