Esas No: 2017/1826
Karar No: 2022/1177
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay 13. Daire 2017/1826 Esas 2022/1177 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/1826 E. , 2022/1177 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1826
Karar No:2022/1177
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Sigorta Fonu (...)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...Grubu şirketlerinden ...Gayrimenkul Pazarlama A.Ş. ve Panorama İnşaat Taahhüt Ticaret Sanayi A.Ş.’den tahsil edilemeyen Fon alacaklarının 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesi uyarınca anılan şirketlerin kanuni temsilcisi bulunan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce, Dairemizin 26/10/2015 tarih ve E:2010/315, K:2015/3686 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacının kanuni temsilcisi olduğu ...Gayrimenkul A.Ş.'nin, Fon'a devredilen ...A.Ş.'den kullanmış olduğu kredilerden kaynaklı borcunun, ...tarihli ve ...sayılı Fon Kurulu kararı ile 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsiline karar verildiği, 16/02/2006 tarihinde ...Gayrimenkul A.Ş.'ye söz konusu alacağın tahsili amacıyla 27.292.526,98-TL tutarlı ödeme emrinin tebliğ edildiği, söz konusu ödeme emrinin içerdiği borcun davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket tarafından ödenmediği ve bu şirketin borcu karşılayacak malvarlığının tespit edilemediği, davacının kanuni temsilcisi olduğu ...İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.'nin Fon'a devredilen ...A.Ş.'den kullandığı kredilerden kaynaklı borcunun da ...tarihli ve ...sayılı Fon Kurulu kararı ile tahsiline karar verildiği, şirketin ...A.Ş.'den kullandığı kredilerden kaynaklı borcunun ...tarih ve ...sayılı Fon Kurulu kararı ile, ...A.Ş.'den kullandığı kredilerden kaynaklı borcunun ise 09/06/2004 tarihli ve 279 sayılı Fon Kurulu kararı ile tahsiline karar verildiği, davacının ...İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.'nin kanuni temsilcisi olduğu dönemde kredilerin vadesinde ödenemediğinden bahisle anılan şirketin Fon'a devredilen üç bankanın alacaklarından kaynaklı borcunun şirketçe ödenmediği ve mal varlığı araştırmasında borca yetecek miktarda mal varlığının bulunmadığının da saptanması üzerine davacının kanunî temsilci sıfatıyla bu borçtan sorumlu tutulmasına ilişkin Fon Kurulu kararı uyarınca tesis edilen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, davacının ...Gayrimenkul Pazarlama A.Ş.'de 15/07/1997 tarihinde şirketi temsil bakımından birinci derecede imza yetkilisi olduğu ve şirketin ikinci derecede imza yetkilisi olan Yılmaz Yiğit ile şirketi müştereken temsile yetkili olduğu, ...İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.'de ise 04/07/1997 tarihinde şirketi birinci ve ikinci derece imza yetkilisi kişiler ile birlikte müştereken temsile yetkili olduğu, anılan şirketlerin Fon'a devredilen bankalardan kredi kullandığı ve bu kredilerin geri ödenmesi gereken dönemde davacının anılan şirketlerdeki kanuni temsilcilik görevinin devam ettiği, dolayısıyla borcun ödenmesi gereken tarihte ...Gayrimenkul Pazarlama A.Ş.'nin ve Panorama İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.'nin kanunî temsilcisi olan davacının anılan şirketler tarafından ödenmeyen ve temlik alınmakla Fon alacağı niteliği kazanan borçtan 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. ve 5411 sayılı Kanun'un Geçici 26. maddeleri uyarınca sorumlu olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 6183 sayılı Kanun'un öngördüğü takip yapma şartlarının oluşmadığı, Doğa ve Panoroma şirketlerinin borç ödemeden aciz hâlinin tespiti yapılmaksızın 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesi uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği, mükerrer takip uygulandığı, düzenlenen ödeme emrinin 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesindeki zorunlu unsurları ihtiva etmediği, uygulanan faiz hesaplamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, şirketler hakkında yapılan takiplerin semeresiz kaldığı, davacı hakkında yapılan takip işleminin 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. ve 55. maddesindeki tüm unsurları içerdiği, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ödemeye çağrı mektubunda gerekli tüm bilgilerin yer aldığı, ödemeye çağrı mektubuna konu borcun ödenmemesi sonrasında dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğu, daha önce İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca yapılan takiplerden sarfınazar edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kanuni temsilcisi olduğu ...Gayrimenkul A.Ş.'nin, Fon'a devredilen ...A.Ş.'den kullanmış olduğu kredilerden kaynaklı borcunun ...tarihli ve ...sayılı Fon Kurulu kararı ile 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsiline karar verildiği, 16/02/2006 tarihinde ...Gayrimenkul A.Ş.'ye söz konusu alacağın tahsili amacıyla 27.292.526,98-TL tutarlı ödeme emrinin tebliğ edildiği, söz konusu ödeme emrinin içerdiği borcun davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket tarafından ödenmediği ve bu şirketin borcu karşılayacak malvarlığının tespit edilemediği, davacının kanuni temsilcisi olduğu diğer şirket olan ...İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.'nin Fon'a devredilen ...A.Ş.'den kullandığı kredilerden kaynaklı borcunun 28/04/2005 tarihli ve 167 sayılı aynı Fon Kurulu kararı ile tahsiline karar verildiği, şirketin ...A.Ş.'den kullandığı kredilerden kaynaklı borcunun ...tarih ve ...sayılı Fon Kurulu kararı ile, ...A.Ş.'den kullandığı kredilerden kaynaklı borcunun ise ...tarihli ve ...sayılı Fon Kurulu kararı ile tahsiline karar verildiği, davacının ...İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.'nin kanuni temsilcisi olduğu dönemde kredilerin vadesinde ödenemediğinden bahisle anılan şirketin Fon'a devredilen üç bankanın alacaklarından kaynaklı borcunun şirketçe ödenmediği ve mal varlığı araştırmasında borca yetecek miktarda mal varlığının bulunmadığının da saptanması üzerine davacının kanunî temsilci sıfatıyla bu borçtan sorumlu tutulmasına ilişkin Fon Kurulu kararı uyarınca tesis edilen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 15/3. maddesinde, Fon'un, devraldığı alacağın takibine, alacağın devralındığı gün itibarıyla banka defter, kayıt ve belgelerine göre anapara, her türlü faiz, komisyon ve sair giderlerin toplamından oluşan birikmiş alacak tutarı üzerinden başlayacağı, bu alacakların, Fon tarafından devralındığı tarihten itibaren amme alacağı niteliğini kazanacağı ve birikmiş alacak tutarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanacağı belirtilmiş; 15/7-b maddesinde ise, madde kapsamında kalan alacaklara zararın ve/veya alacağın doğmasına sebebiyet veren haksız işlemin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan Fon Alacaklarının Tahsilinde Kullanılacak Usul ve Esaslara İlişkin İşlem Yönergesi'nin 23. maddesinin ikinci fıkrasında, "Fona devir edilen alacaklardan firmanın ana alacak dosyası için Fona devir tarihinden önce İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre takibi başlatılmış olanlar ile Fona devir tarihinden sonra ancak 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmesi kararından önce İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılmış icra takipleri açısından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilecek borç;
İcra takip talebinde belirtilen alacak miktarı ve temerrüt faiz oranı esas alınmak sureti ile Fon'a devir tarihi esas alınmaksızın icra takip talebinde belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilmesi kararı tarihine kadar temerrüt faizi uygulanmak, yapılan tahsilatlar ve masraflar yapıldığı tarihte ana paradan indirilip veya eklenmek sureti ile tespit edilir. Bu suretle hesaplanan toplam borç 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takibe esas amme alacağıdır." kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4389 sayılı Kanun'un 15/3 ve 15/7-b maddelerindeki düzenlemeler irdelendiğinde, 15/3'te yer alan alacakların Fon tarafından devralındığı tarihten itibaren amme alacağı niteliğini kazanacağı ve birikmiş alacak tutarına 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanacağı; 15/7-b maddesindeki alacaklar açısından ise, bu alacakların doğmasına sebebiyet veren haksız işlemin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanacağı belirtilmesine rağmen, aktarılan Yönerge'de, Fon alacakları için, alacağın Fon'a devrinden önce İcra ve İflas Kanunu'na göre takibe geçilmişse, bu alacakların 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilmesi kararı tarihine kadar temerrüt faizi uygulanması, bu tarihten sonra ise 6183 sayılı Kanun'a göre gecikme zammı uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa'dan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanunlardan almaktadır. Dolayısıyla, bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün değildir. Belirtilen hiyerarşinin, yönetmelikler bakımından ifadesi niteliğini taşıyan uyuşmazlık tarihindeki yürürlükteki haliyle Anayasa'nın 124. maddesinde de Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır. Kanunlar ve yönetmelikler açısından belirtilen bu durum, daha alt düzeyde yer alan diğer hukuksal metinler ve idari işlemler açısından da geçerlidir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrasında ise, "...Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." kuralı ile, idari yargı mercilerine, bireysel işlemlerin yargısal denetiminde, bu işlemlerin dayanağı ikincil nitelikteki düzenleyici işlemleri ihmâl etme yetkisi tanınmıştır.
Belirtilen bu durum karşısında, Yönerge'deki temerrüt faizi ve gecikme zammı hesabı yasal düzenlemeye aykırı olduğundan, uyuşmazlığa konu Fon alacağının hesaplanmasında, Yönerge'deki düzenleme yerine yasa kurallarının uygulanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Korkmaz Yiğit Grubu şirketlerinden ...Gayrimenkul Paz. A.Ş. ve ...İnş. Taah. Tic. San. A.Ş.'nin kanuni temsilcisi olması ve adı geçen şirketlerden alacağın tahsil edilememiş olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunduğundan bahisle dava konusu ödeme emrinin gönderildiği anlaşılmaktadır. Ancak dava konusu ödeme emrinde yer alan borç hesaplanırken, söz konusu şirketlerin ...A.Ş., ...A.Ş. ve Yurtbank A.Ş.'den kullandıkları krediler ve bunlara uygulanan faiz ile birlikte icra inkar tazminatları ve yargılama giderlerinin de hesaplamaya dâhil edildiği ve bulunan toplam tutar için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu ödeme emrine konu olan alacak tutarının içeriğinde, 4389 sayılı Kanun'dan doğan asıl kredi alacağı ve faizine ilişkin toplam tutar ile davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketlerden olan alacağın tahsili aşamasındaki mahkeme ve icra giderlerine dair icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri gibi tutarlarında bulunduğu, bu tutarlarında eklenmesi suretiyle toplam borç tutarının belirlendiği, ancak söz konusu alacak kalemlerinin niteliklerinin ve tahsil usullerinin farklı olduğu, nitekim asıl kredi alacağı, faiz başlangıç tarihi ile uygulanacak faiz oranlarının farklı hükümlere; vekâlet ücreti, ilam harcı, icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinden oluşan borç tutarına uygulanacak faiz başlangıç tarihi ve uygulanacak faiz oranlarının ise farklı hükümlere tabi olduğu, diğer taraftan, farklı nitelikteki alacaklardan oluşan borç tutarına yapılacak itirazların da farklı şekillerde yapılacağı, bu nedenle davacıya, kredi asıl alacak ve faizler toplamından oluşan alacak tutarı toplamı ile diğer yargılama giderlerinden oluşan alacak tutarı toplamının tahsili için ayrı ayrı alacak takibi yapılarak itiraz hakkının açık ve net bir şekilde kullandırılması gerektiği, öte yandan, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketler tarafından ...A.Ş.'den kullanılan ve geri ödenmeyen kredilerin 23/08/2001 tarihinde Fon tarafından temlik alındığı, ancak davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin geri ödenmeyen kredilerinden kaynaklanan borcu hesaplanırken, alacağın 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsiline karar verilmesine ilişkin Fon Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararına kadar olan sürede borca temerrüt faizi yürütüldüğü, 4389 sayılı Kanun'un 15/3. maddesi uyarınca alacağın Fon tarafından temlik alınmasından itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde yer alan gecikme zammı uygulanması gerekirken 2005 yılına kadar borca temerrüt faizi işletildiği anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, farklı nitelikteki alacakların tek bir ödeme emrine dâhil edildiği ve dava konusu alacağa ilişkin gecikme zammı ve faiz hesabının hukuka aykırı olarak yapıldığı görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka uygunluk davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.