5. Hukuk Dairesi 2016/10147 E. , 2016/10699 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 16/07/2014
NUMARASI : 2012/283-2014/346
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalılardan M.. B.. ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 23/02/2016 günü temyiz eden davacılar ve davalı İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer taraf vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacılar ve davalı İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, İ.. B.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı hakkında açılan davalar konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, M.. B.. hakkında açılan davanın ise 390 ada 39 parsel yönünden kabulüne, 390 ada 40 parsel yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı ve M.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden ; 1/1000 ölçekli imar planında kısmen yol, kısmen okul alanı ve kısmen de spor alanı olarak ayrılan 868,02 metrekare yüz ölçümlü 390 ada 13 parsel sayılı taşınmazın imar planında yol olarak ayrılan ve Narlıdere caddesi kenarında yer alan 80,03 metrekarelik kısmına davalı Maltepe Belediye
Başkanlığı tarafından fiilen yol ve kaldırım yapılarak el atıldığı gibi taşınmazın 71,97 metrekarelik kısmının da Evliya Çelebi ilköğretim okulunun bahçesine dahil edildiği ve bu suretle imar planında kamu hizmetlerine tahsis edilen taşınmazın tamamı yönünden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği, dava devam ederken taşınmazın 390 ada 37,38,39 ve 40 parsellere ifraz edilerek yeni oluşan parsellerin 07.01.2013 tarihinde tapuya tescil edilmesinden sonra, taşınmazın imar planında okul ve spor alanı olarak ayrılan ve ifraz sonrası 390 ada 37 ve 38 parsel numarasını alan kısımlarının İl Özel İdaresi ( Milli Eğitim Bakanlığı ) tarafından 08.01.2013 tarihinde kamulaştırma yolu ile satın alındığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu taşınmazın imar planında okul ve spor alanı olarak ayrılan ve dava açıldıktan sonra İl Özel İdaresi (Milli Eğitim Bakanlığı ) tarafından kamulaştırma yolu ile satın alınan kısımları ile ilgili dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında ve taşınmazın fiilen yol yapılarak el atılan ve ifraz sonrası 390 ada 39 parsel numarasını alan kısmı ile ilgili olarak M.. B.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalılardan Milli Eğitim Bakanlığının tüm, davalı M.. B..nın bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin temyizi ile davalı M.. B..nın sair temyiz itirazlarına gelince;
1- Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.
Tüm dosya kapsamından arsa vasfında olduğu anlaşılan dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer takdir eden ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 27.11.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile belirlenen metrekare birim fiyatı esas alınmak suretiyle M.. B.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, taşınmazın dava açıldıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kamulaştırma yolu ile satın alınmasına esas teşkil eden birim fiyat üzerinden karar verilmesi,
2- Dava konusu taşınmazın, dava açıldığı tarihte 390 ada 13 parsel olarak tapuda kayıtlı bulunduğu ve imar planında kısmen yol, kısmen okul, kısmen de spor alanı olarak ayrıldığı gibi, kamu hizmetlerine özgülenen taşınmaza kısmen okul bahçesi kısmen de yol yapılarak proje doğrultusunda fiilen el atıldığı, ne var ki dava devam ederken taşınmazın aynı yerinde korunup, imar planında tahsis edildiği amaç da değiştirilmeksizin ifraz işlemine tabi tutularak 390 ada 37,38,39 ve 40 parseller olarak tescil edildiği anlaşılmış olup, taşınmaz ifraz edilse bile somut olaya özgü olarak proje doğrultusunda fiili el atma olgusu gerçekleştiğinden, imar planında yol olarak ayrılan ve ifraz sonrası 390 ada 39 parsel numarasını alan taşınmaz yönünden de M.. B.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi,
3- 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş olup, 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlarla ilgili davada mahkemece, M.. B.. hakkında açılıp davanın kabul edilen bölümü ile ilgili olarak nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi, dava konusu taşınmazın imar planında okul ve spor alanı olarak ayrılan kısımlarının dava açılıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra, İl Özel İdaresi tarafından kamulaştırılması nedeniyle ifraz sonrası 390 ada 37 ve 38 parsellerle ilgili davanın konusuz kaldığı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi uyarınca bu kısımların değeri üzerinden davacılar lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekili ile davalılardan M.. B.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.350,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.