11. Hukuk Dairesi 2020/3381 E. , 2020/5734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Tüketici Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 06.11.2018 tarih ve 2017/492 E. - 2018/663 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacının, davalı bankanın ATM"sinden para çekme işlemi sırasında, üçüncü kişilerin ATM"ye müdahalesi nedeniyle kart bilgilerinin kopyalandığını, kart şifresinin tespit edildiğini, davalı bankanın güvenlik nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek üçüncü kişiler tarafından yapılıp davacıdan tahsil edilen harcamaların avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davalının üzerine düşen güvenlik önlemlerini aldığını, herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacının, davalı banka aleyhine 05.08.2013 tarihinde Ankara 2. Tüketici Mahkemesi"nin 2017/492 esas (2014/1861 eski esas) sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davacıdan tahsil edilen 8.606,00 TL harcamanın paranın çekildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için dava açtığını, açılan davada mahkemece tanzim ettirilen bilirkişi raporunda davacının zararı 17.071,59 TL olarak tespit edildiğinden bakiye 8.465,59 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini, işbu davanın Ankara 2. Tüketici Mahkemesi"nin 2017/492 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada mahkemece, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın yeterli güvenlik önlemi almaması nedeniyle olaydan sorumlu olduğu, davacının ise şahsi kart bilgilerini muhafaza etme yükümlülüğünü ihlal ettiği, haksız olarak elde edilen kredi kartının kullanımının aynı zamanda kart şifresinin de bilinmesi ile mümkün olduğu, davacının müterafik kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/476 esas, 2016/8319 karar sayılı ve 05.05.2016 tarihli ilamı ile, “Dava, kredi kartından dolayı uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarında tarafların % 50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş, davacının müterafik kusurlu olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı bankanın, günümüzün en son teknolojik gelişmelerinden yararlanmak suretiyle alması gereken güvenlik tedbirlerinin tümünü almamış olduğu, bundan dolayı sisteminde güvenlik zafiyeti oluştuğu bilirkişi raporunda yer alan açıklamalardan anlaşılmaktadır. Bankalar objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden doğan hafif kusurlarından dahi sorumludur. Davalı bankanın, davacının kredi kartı ile kullanılarak yapılan harcamaların tamamından sorumlu tutulması gerekir. Davacının kart bilgilerinin kopyalanarak, hesabındaki paranın 3. kişi tarafından sahtecilik yoluyla harcama yapılması vakıası, bankanın objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının kurulmasına yeterli olan olgular olup, meydana gelen zararın tamamından davalı bankanın sorumlu olması nedeniyle yanılgılı gerekçeyle davalının müterafik kusurlu olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kart bilgilerinin kopyalanarak, hesabındaki paranın 3. kişi tarafından sahtecilik yoluyla harcandığı, bankanın objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının kurulmasına yeterli olgular olduğu, meydana gelen zararın tamamından davalı bankanın sorumlu olduğu, davacının zararı olan 17.071,59 TL’yi davalı bankadan talep edebileceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, davaya konu alacağın 3.046,20 TL"sine 22.06.2013 tarihinden itibaren, 1.500,00 TL"sine 23.06.2013 tarihinden itibaren, 12.525,39 TL"sine 17.07.2013 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 631,27 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.